Aslı Çiftçi’nin “Osmanlı’da Aşk” isimli yeni eseri, Fol Kitap etiketiyle okuyucuyla buluştu. Kitap, Osmanlı İmparatorluğu’nun derinlikli edebiyat ve hissiyat evreninde aşkın anlamını ve bu duyguya kimlerin layık görüldüğünü inceliyor. Aşkın yaşanma biçimi ile dönemin toplumsal kuralları arasındaki olası çatışmaların gerçek aşkı ortaya çıkarıp çıkarmadığı, ya da toplumsal normlara uyumlu, masum bir aşkın mümkün olup olmadığı sorunsalları irdeleniyor.
“Osmanlı’da Aşk”, Tacizade Cafer Çelebi’nin Hevesnâme’si, Celili’nin Hecrnâme’si, Dai Mehmed Efendi’nin Nevhatü’l-Uşşâk’ı ve Enderunlu Fazıl’ın Defter-i Aşk’ı gibi Osmanlı klasik edebiyatının önde gelen yapıtlarını, o dönemin sosyal ve siyasi atmosferi içerisinde değerlendiriyor. Kitap, özlem, tutku, ayrılık ve arzu gibi duyguların erken modern Osmanlı coğrafyasında nasıl ifade edildiğini ve deneyimlendiğini detaylı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Bu çalışma, toplumsallık ve bireysellik arasındaki geleneksel sınırları, duyguları mercek altına alarak sorguluyor ve yeniden tanımlıyor. “Osmanlı’da Aşk”ı okurken, duygunun tarihsel bağlamından günümüzdeki duygu deneyimlerine uzanan bir kapının açıldığı fark ediliyor. Eser, Osmanlı dönemindeki aşk anlayışını derinlemesine inceleyerek, günümüz okuyucusuna farklı bir perspektif sunmayı amaçlıyor. Kitap, Osmanlı toplumunda aşkın nasıl algılandığına dair önemli bir bakış açısı sunarken, aynı zamanda duyguların evrenselliğini ve tarihsel değişimini de gözler önüne seriyor.
Fuzuli’nin “Aşk imiş her ne var âlemde / İlim bir kıyl u kâl imiş ancak” dizeleriyle özetlenebilecek bir anlayışla, aşkın evrensel önemini vurgulayan eser, edebiyatseverlerin ve tarih meraklılarının ilgisini çekmeye aday.
