Doğan Kitap, Lixing Sun’un “Doğa Yalan Söyler Canlılar Dünyasında Hile, Kandırma ve Aldatma” adlı eserini Şafak Tahmaz’ın çevirisiyle yayınladı. Kitap, doğadaki canlıların hayatta kalma mücadelesinde sıklıkla kullandığı aldatma taktiklerini mercek altına alıyor. Sun, doğanın aslında masum olmadığını, aksine canlıların hayatta kalmak için yalan söylemek zorunda kaldığını iddia ediyor. Karga’nın sahte çığlıkla rakiplerini kandırması, yılan dişinin erkek gibi davranarak avantaj elde etmesi veya bir bitkinin böceği tuzağa düşürerek yok etmesi gibi örneklerle doğadaki bu aldatma ağının büyüklüğünü gözler önüne seriyor. Eser, evrimin karmaşık süreçlerini ve genetik yapıdan insan davranışlarına kadar uzanan geniş bir yelpazede, yalanın sadece bir kusur olmadığını, aynı zamanda…
Yazar: Edebi Bülten
Antik Yunan düşüncesinin önemli bir parçası olan Pyrrhonculuk, gerçeklik ile algı arasındaki çelişkiyi merkeze alan bir felsefe okuludur. Bu okul, bu ikilemi derinlemesine inceleyen Charlotte L. Stough’un “Antik Yunan Kuşkuculuğu Epistemolojik Bir Çalışma” adlı eseri, Ayrıntı Yayınları tarafından Mustafa Kemal Sütçüoğlu’nun çevirisiyle okuyucuya sunuluyor. Kitap, Antik Yunan Kuşkuculuğu üzerine yapılmış ilk sistematik ve kapsamlı epistemolojik çalışmalardan biri olarak kabul ediliyor ve kısa süre içinde Batı üniversitelerinde temel bir başvuru kaynağı haline gelmiş durumda. Stough’un eseri, özellikle Sextus Empiricus’un eserlerine odaklanarak, dogmatik felsefe okullarının ve kuşkucu felsefe okullarının epistemolojik eleştirilerini ayrıntılı bir şekilde analiz ediyor. Sextus Empiricus’un kuşkucu yaklaşımını, kendi özgünlüğü…
Başak Baysallı’nın yeni romanı “Başka Zamanların Adımları”, Everest Yayınları tarafından yayımlandı. Yazar, bu eserle üçlemenin son halkasını tamamlayarak, daha önce “Fresko Apartmanı” ve “Sarkaç” adlı eserleriyle başlattığı hikaye zincirini tamamlamış oluyor. Bu üçleme, zamanın akışını ve bireysel deneyimleri, toplumsal ve siyasi bağlamlarla iç içe ele alan, karmaşık ve çok katmanlı bir anlatı sunuyor. Roman, Defne adında bir karakterin, ailesinin geçmişinden kalan izleri takip etme çabasını merkezine alıyor. Defne, bir fotoğraf albümünde kendine bir yer bulup, geleceği için bir karar verebilmek adına, geçmişle yüzleşmek ve kendi kimliğini inşa etmek zorunda. Hikaye, 1940’lardan başlayıp 2020’lere uzanan geniş bir zaman dilimini kapsıyor ve…
İlhami Algör’ün son romanı “Rüzgâr, Yokuş, Failatün Failün”, İletişim Yayınları aracılığıyla okuyucuya sunuldu. Kitap, edebiyatımızın önemli eserlerinden biri olan “Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku” romanına, yazarın otuz yıl sonraki bakış açısıyla farklı bir soluk getiren bir yaklaşım sunuyor. Algör, bu sefer romanın geçtiği mekânları ve olay örgüsünü, romanın ilk yazıldığı zamandaki yazarla birlikte yeniden keşfediyor. Bu yolculuk, İstanbul’un tarihi sokaklarını, özellikle İtalyan Yokuşu’ndan Tophane ve Galata’ya uzanan bir yürüyüşle şekilleniyor. Yazar ve romanın “gelecek denilen o yerden” yani günümüzden bakış açısıyla, geçmişe doğru bir yolculuğa çıkıyorlar. Bu süreçte, birbirleriyle tartışıyor, anlamaya çalışıyor ve romanın temel meselelerine – aşk, sevgi,…
Pascal Quignard’ın yeni romanı Aşk, Deniz, Livera Yayınları aracılığıyla okuyucuya sunuluyor. S. İpek Montanari’nin titiz çevirisiyle okuyucuya ulaşan bu eser, aşkın karmaşıklığına ve insan doğasına dair derin bir sorgulama sunuyor. Romanın tanıtım bülteninden derlenen pasajlar, Quignard’ın felsefi yaklaşımını ve eserinin temel temasını gözler önüne seriyor: Aşkı bir hedef, bir amaç, bir nesne olarak görenlerin aslında sevmediği. “Erkek olsun, kadın olsun, kim aşkı bir nesne yerine koyarsa, sevmiyordur. Aşka bir hedef biçen bütün insanlar ya da hayvanlar, sevmiyorlardır.” cümlesi, romanın merkezindeki bu temel gerçeği çarpıcı bir şekilde ifade ediyor. Aşkın, yuva, statü, başarı gibi dışsal unsurlarla özdeşleştirilmesi, aşkın gerçek doğasından uzaklaşmanın…
Dolly Alderton’ın yeni romanı “Hayaletler”, 30’lu yaşlarının başındaki Nina Dean’in hayatını ve ilişkilerini merkeze alıyor. Roman, dışarıdan kusursuz görünen bir hayatın, aslında eksikliklerle dolu olduğunu, özellikle de geçmişte yaşanan “hayalet” sevgililerle yüzleşmek zorunda kalmanın getirdiği karmaşayı anlatıyor. Nina’nın hikayesi, çevrimiçi tanışma uygulamalarının yarattığı anlamsız sohbetler, kaçınılmaz sonlar ve duygusal kaçışlarla dolu ilişkilerin acı gerçeklerini gözler önüne seriyor. Alderton, bu çağın ilişki sorunlarını, özellikle de erkeklerin duygusal dünyasına tercüman olmak, onların gururlarına bakıcılık yapmak ve egolarına arabuluculuk etmek zorunda olan 30’lu yaşlarda bir kadının yaşadığı zorlukları mizahi bir dille aktarıyor. “Ghosting” gibi popüler kavramları romanına dahil ederek, modern aşkın karmaşıklığını ve…
Tyler Volk’un “Kuarklardan Kültüre” adlı kitabı, insanlığın kökenlerini ve geleceğini evrenin en temel düzeylerinden sorgulayan, düşündürücü bir çalışma olarak yayınlandı. Fol Kitap tarafından Elif Berktaş’ın çevirisiyle okuyucuya ulaşan bu eser, biyolog ve düşünür Tyler Volk’un, atomlardan başlayıp insan uygarlıklarına uzanan bir yolculuğa çıkmasını konu alıyor. Volk, “kombogenez” olarak adlandırdığı bir yasayı öne sürerek, birleşme ve bütünleşmenin evrenin yaratıcı gücü olduğunu savunuyor. Bu yasa, atomlardan galaksilere, hücrelerden şehir devletlerine kadar her evrimsel sıçramada yeni niteliklerin ortaya çıkışını açıklıyor. Her bir düzey, bir önceki seviyeden beslenirken onu tekrarlamak yerine dönüştürerek evrimin derin ritmini anlamamızı sağlıyor. Kitap, sadece bilimsel bir sentez sunmakla kalmıyor,…
İbn Haldun’un “Mukaddime” adlı eseri, Zakir Kadiri Ugan’ın çevirisiyle Elips Kitsp etiketiyle okuyucuya ulaşmaya hazırlanıyor. Bu önemli çalışma, tarih alanında insanlığın gelişimini ve değişimini anlamak için kapsamlı bir perspektif sunuyor. 14. yüzyılda kaleme alınan bu eser, sadece bir tarih kitabı olmanın ötesinde, coğrafya, siyaset ve eğitim gibi farklı disiplinleri de kapsayan geniş bir bilgi yelpazesine sahip. “Mukaddime”, sosyoloji, ekonomi, siyaset ve felsefe gibi birçok alana etkisini yayan, medeniyetlerin yükseliş ve çöküş nedenlerini sorgulayan bir temel metin olarak kabul ediliyor. İbn Haldun’un bu eseri, geçmişin geleceğe olan etkisini “suyun suya benzemesinden daha ziyade birbirine benzer” şeklinde tanımlayarak, insanlık tarihine farklı bir…
Jürgen Habermas’ın önderliğinde, Mustafa Derviş Dereli ve Mosaddek Billah çevirisiyle Albaraka Yayınları’ndan çıkan Eksik Olanın Farkındalığı adlı eser, modern dünyanın düşünsel karmaşası içinde dinin konumunu yeniden değerlendiren kapsamlı bir çalışmadır. Kitap, dinin toplumsal hayattan çekildiği veya yeni bir dönüşümün başladığı gibi tartışmaları geride bırakarak, felsefi, teolojik ve sosyolojik bir zemine oturtmayı hedefler. Eser, dinin modern dünyada kazandığı yeni anlam katmanlarını inceleyerek, çağımızın temel meselelerine odaklanmaktadır. Özellikle Habermas’ın post-seküler toplum kavrayışı, bu tartışmanın merkezinde yer alarak, modernitenin dini tamamen dışlamadığını, aksine dinin anlam üretme kapasitesinin kamusal alanda yeni biçimlerde görünür hale geldiğini savunur. Kitap, bu düşüncenin çağdaş dünyada nasıl karşılık bulduğunu,…
Suetonius’un “On İki Caesar’ın Yaşamı” adlı eseri, Roma İmparatorluğu’nun en etkili liderlerinin hayatlarını detaylı bir şekilde ele alan, dönemin siyasi ve sosyal yapısını anlamak için önemli bir kaynaktır. Dinçer Günay ve Elif Buse Güven Günay tarafından yapılan çeviriyle Elips Kitap tarafından yayınlanan bu eser, okuyucuyu Roma İmparatorluğu’nun ihtişamlı dönemlerine götüren bir yolculuğa çıkarıyor. Kitap, Iulius Caesar’dan Domitianus’a kadar on iki imparatorun hayatlarını mercek altına alarak, sadece siyasi başarılarını değil, aynı zamanda kişisel zayıflıklarını, tuhaf davranışlarını ve içsel çatışmalarını da gözler önüne seriyor. Her bir imparator, gücün ve iktidarın insanı nasıl etkilediğini, ahlaki sınırları nasıl zorladığını çarpıcı örneklerle anlatıyor. Augustus’un stratejik…