Terry Eagleton’ın “İyimser Olmayan Umut” adlı eseri, edebiyat ve felsefe arasındaki sınırları bulanıklaştıran, umut kavramını derinlemesine sorgulayan bir çalışma olarak dikkat çekiyor. Ayrıntı Yayınları tarafından Emine Ayhan’ın çevirisiyle okuyucuya sunulan bu kitap, umudun, Raymond Williams’ın ifade ettiği gibi, geleceğin kaybının hissedildiği bir dönemde giderek ihmal edilmiş bir kavram olduğunu savunuyor. Yazarların, hayatın acımasızlığı ve ekonomik baskılar altında ezilen bireyin deneyimleriyle yüzleşirken, umudun nasıl bir mücadele haline geldiğini gözler önüne seriyor. Eagleton, bu mücadele içinde, umudu koruyanlar ile umuttan tamamen kopanlar arasındaki ince çizgiyi belirlemeye çalışıyor. Kitap, sadece edebiyat eserlerinde değil, aynı zamanda felsefi metinlerde de umut kavramının nasıl ele alındığını…
Yazar: Edebi Bülten
Javier Marías’ın “Yarın Savaşta Beni Düşün” adlı romanı, edebiyat dünyasına adeta bir merak tohumu ekti. Yapı Kredi Yayınları tarafından Seda Ersavcı’nın titiz çevirisiyle okuyucuya sunulan bu eser, okuyucuyu adeta bir gizemli labirentin içine çekmeyi başarıyor. Roman, sıradan bir akşam yemeği davetiyle başlıyor; Víctor adında bir adam, evli bir kadın olan Marta’yı akşam yemeğine davet ediyor. Ancak bu akşam yemeği, Víctor’un hayatının akışını sonsuza dek değiştirecek bir olayla sonuçlanacak. Marta, yemek sırasında ani bir şekilde fenalaşarak Víctor’un kollarında vefat ediyor. Bu trajik olaydan sonra Víctor, geçmişiyle yüzleşmek ve kayıp olan kadının hayatı hakkında gerçeği öğrenmek için harekete geçiyor. Romanın anlatımı, okuyucuyu…
Ahmet Emin Yalman’ın “Yakın Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim” adlı eserin ikinci bölümü, İş Kültür Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Bu cilt, yazarın çocukluk döneminden, Mondros Mütarekesi’ne uzanan anılarını, İttihat ve Terakki’nin tutuklanmasıyla sona erdirmiş ilk kitaba devam etmektedir. İkinci cilt, Yalman’ın Damad Ferit Paşa hükümeti tarafından Kütahya’ya sürgüne gönderilmesiyle başlar. Üç ay sonra İstanbul’a döndükten sonra, İzmir’in işgaline tanık olan Yalman, Milli Mücadele’ye Vakit gazetesinden destek vermeye başlar. 16 Mart 1920’de İstanbul’un İngiliz işgaliyle birlikte Malta’ya gönderilir. Bu sürgün dönemi, yaklaşık iki yıl süren ve nazır, mebus, gazeteci gibi önemli figürlerle geçen bir süreçtir. Malta’dan kurtulmasının ardından Ankara’ya giderek Mustafa Kemal Paşa,…
James Da Costa’nın “Fintek Savaşları: Teknoloji Devleri, Karmaşık Kripto Para ve Paranın Geleceği” adlı eseri, finansal teknolojinin (fintek) gelişimini kapsamlı bir şekilde ele alan ve bu alandaki önemli oyuncuların stratejilerini, başarılarını ve başarısızlıklarını gözler önüne seren bir çalışma. Utku Özer tarafından Türkçe’ye uyarlanan kitap, okuyucularına fintek dünyasının karmaşıklığını anlaşılır bir dille aktarmayı amaçlıyor. Kitap, milyarlarca dolarlık şirketlerin kuruluşunda rol oynayan ve bu alanda devrim yaratan isimlerin hikayelerini anlatarak, fintek sektöründe yatırım yapmak veya bu alanda kariyer yapmak isteyenler için değerli bir kaynak niteliği taşıyor. Özellikle, unicorn olarak kabul edilen fintek şirketlerinin başarıya ulaşmalarındaki temel unsurları ve başarısız olanların edindiği hayati…
Alman yazar ve şair Matthias Göritz’in yeni romanı “Güneş Dil”, Türkiye okurlarıyla buluşuyor. Yitik Ülke Yayınları tarafından yayınlanan eser, iki farklı zaman dilimini ve mekânı bir araya getirerek okuyucuya sürükleyici bir deneyim sunuyor. Roman, günümüz İstanbul’undaki bir keşif yolculuğu ile 1930’ların karanlık Avrupa’sından Türkiye’ye sürgün edilmiş bir casusun dramatik hayat hikayesini iç içe geçiriyor. Eserin merkezinde, Amerikalı genç kadın Lee’nin büyükannesinin yıllardır sakladığı sırları araştırma girişimi yer alıyor. Lee’nin bu arayışı, 1930’larda Nazi rejiminin casusluk faaliyetleri için Türkiye’ye gönderilen Georg Naumann’ın hayatıyla kesişiyor. Roman, hem Avrupa’nın karanlık yüzünü hem de Türkiye’nin modernleşme yıllarının atmosferini güçlü bir şekilde işliyor. Georg’un Türkiye’deki…
Yasunari Kawabata’nın “Güzellik ve Hüzün” adlı romanı, Didem İpekoğlu’nun çevirisiyle Can Yayınları’nda okuyucuya sunuluyor. Roman, Tokyo’da yaşayan ünlü yazar Toshio Oki’nin, yıllar sonra Kyoto’ya yaptığı bir tren yolculuğuyla başlıyor. Bu yolculuk, Oki’nin geçmişiyle yüzleşmesine ve gençlik aşkı olan ressam Ueno Otoko ile yarım kalmış hikayesini tamamlamaya çalışmasına neden oluyor. Ancak Oki’nin geçmişi, sadece pişmanlıklarla dolu değil. Tren yolculuğundaki genç ve gizemli bir kadının, intikam arzusuyla yanması, geçmişin yaralarını yeniden canlandırıyor ve üç karakterin kaderini beklenmedik bir şekilde değiştiriyor. Roman, aşkın ardından kalan sessizlikleri, zamanın karanlık duygularını ve affetmenin sınırlarını derinlemesine işliyor. Kawabata’nın bu eseri, güzellik ve hüzün arasındaki karmaşık ilişkiyi…
Guadalupe Nettel’in “Kıştan Sonra” adlı romanı, Livera Yayınları tarafından Banu Karakaş’ın çevirisiyle okuyucuya sunuluyor. Roman, New York’ta düzen ve kontrolün hakim olduğu bir yaşam tarzını benimseyen Küba asıllı editör Claudio ve Paris’te, bir mezarlığın yakınındaki küçük dairesinde kitaplarla dolu bir hayat süren, içe kapanık Cecilia arasındaki beklenmedik bir karşılaşmayı konu alıyor. Bu karşılaşma, her iki karakter için de sarsıcı bir deneyim olarak karşımıza çıkarken, Nettel bu ilişkinin romantik bir kurtuluş olarak değerlendirilmesine karşı çıkıyor. Claudio ve Cecilia, birbirlerinin aynası gibi, her birinde kendi iç dünyasıyla yüzleşmek zorunda kalıyor. Hikaye, geçmişin izlerini taşıyan, soğuk ve trajik bir atmosfere bürünerek, verilemeyenlerin ağırlığı…
Gamze Efe, ikinci öykü kitabı “Sustuğum Yerden” ile edebiyat dünyasına yeniden merhaba dedi. Everest Yayınları tarafından yayımlanan bu yeni eser, yazarın özgün anlatım tarzını korurken, okuyucuya derin ve düşündürücü bir yolculuk sunuyor. Kitap, kayıpların, yasın, içimizdeki tanrıların, buyrukların, oyunların ve unutulma temalarını işleyen bir koleksiyondur. Efe, karakterlerinin yaşadığı zorlukları ve içsel çatışmaları çarpıcı bir dille aktarırken, okuyucuyu aynı zamanda bir melankoli ve umut arasında gidip gelmeye davet ediyor. “Sustuğum Yerden”de, iyileşmesi en zor hastalığa yakalanan kahramanlar, tanıdık sokakların yıkılışına tanık oluyor. Hikayeler, bir nevi kayıp sonrası yaşamın karmaşıklığını ve insanın kendini yeniden keşfetme çabasını gözler önüne seriyor. Efe, betimlemelerinde yoğunlaştığı…
Evrim Kuran’ın yeni kitabı “Cetvel”, Mundi Kitap tarafından yayımlanarak edebiyat dünyasına sunuldu. Bu beşinci eser, Kuran’ın edebi yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Kitap, 2 Aralık’ta okuyucuyla buluşacak ve Kuran’ın analitik düşünce dünyasını daha da derinleştiren bir çalışma sunuyor. “Cetvel” adlı eser, Kuran’ın, veri odaklı ve ölçülebilir bir dünyanın sınırlarını aşarak, insanın deneyimini daha geniş bir perspektiften ele almasını sağlıyor. Analitik derinliğini kişisel ve felsefi bir bakış açısıyla birleştirerek, insanlığın temel yapı taşlarını mercek altına alıyor. Kuran, toplumsal hafızanın izlerini takip ederken, okuyucuyu kendi geçmişiyle ve bugünüyle yüzleşmeye teşvik ediyor. Her bir denemede, yaşamın karmaşık yönlerini yalın ve…
Ayla Kutlu’nun ilk öykü kitabı olan Hüsnüyusuf Güzellemesi, Everest Yayınları tarafından yeniden basılarak okurlarla buluşuyor. Kutlu’nun öyküleri, romanları kadar etkileyici ve özgün izler bırakmış durumda. Bu kitap, yazarın kendine has üslubu ve toplumun derin yaralarını dokunakla işleyen yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Her yeni yayımlanan öyküde farklı temalar ve karakterlerle okuyucuya sunulan Hüsnüyusuf Güzellemesi, 1984 yılında yayınlandığından beri değerini korumuş. Kitapta, 13. Antalya Film Festivali Film Öyküsü Ödülü’nün sahibi olan “Babaya Çiçek Götürmek” öyküsü ve televizyonda filme uyarlanan “İzinli” öyküleri de yer alıyor. Kitabın içeriğinde, bir bağcının çocuklarına karşı tutumu sorgulanırken, bu durumun absürt ve çarpık bir şekilde betimlenmesiyle okuyucuya düşündürücü bir…