Yazar: Edebi Bülten

Güncel edebiyat haberleri, kitap incelemeleri ve kültür sanat paylaşımları sunuyoruz.

Juhea Kim’in “Küçük Ülkenin Kaplanları” adlı romanı, İş Kültür Yayınları aracılığıyla Duygu Akın’ın çevirisiyle okuyucuya ulaşmaya hazırlanıyor. Roman, 1917’de işgal altında olan Kore’nin dağlık bölgelerinde geçen bir hikaye sunuyor. Ailesinin geçimini sağlamak için avlanan bir avcının, bir Japon subayı ve askerini kaplanların saldırısından kurtarmasıyla başlayan olay örgüsü, yarım asırlık bir süreçte pek çok insanın hayatını derinden etkileyecek karmaşık bir dizi gelişmeye yol açıyor. Hikayenin paralelinde, küçük bir kız olan Jade, Madam Silver’ın kurtizanlık okuluna hizmetçi olarak kabul ediliyor. Burada, sokaklarda hayatta kalmaya çalışan öksüz bir çocuk olan JungHo ile tanışarak beklenmedik bir bağ kuruyor. Roman, PyongYang’ın gösterişli kurtizan okullarından Seul’ün…

Devamı

Michelle Carvill ve Gemma Butler’ın “Pazarlama Dünyayı Kurtarabilir mi? -Sürdürülebilir Pazarlamadan Faydalanmanın 101 Yolu” adlı kitabı, günümüzün hızla değişen dünyasında, özellikle de sürdürülebilirlik kavramının öne çıktığı bir bağlamda pazarlama stratejilerini yeniden tanımlamayı amaçlıyor. Serkan Toy tarafından Türkçe’ye uyarlanan bu kitap, işletmelerin ve pazarlamacının bu değişime uyum sağlaması gerektiğini vurguluyor. Kitap, pazarlamanın sadece satış odaklı bir yaklaşım olmaktan çıkarılıp, şeffaf, etik, sorumluluk sahibi ve gezegenin geleceğine odaklanan bir stratejiye dönüşmesinin önemini savunuyor. Günümüzde bir markanın başarısının sadece sunduğu ürünlerle değil, aynı zamanda sunduğu değerlerle de ölçüldüğü fikrini öne sürerek, pazarlamanın geleceği için yeni bir bakış açısı sunuyor. “Pazarlama Dünyayı Kurtarabilir mi?”…

Devamı

Stephen Eric Bronner’in “Modernizm Barikatlarda Estetik, Politika, Ütopya” adlı eseri, İletişim Yayınları tarafından Ayşe Boren çevirisiyle okuyucuya sunuluyor. Kitap, sanatın Avrupa’daki dönüşüm sürecini ve bunun siyasetle olan karmaşık ilişkisini inceleyen kapsamlı bir çalışma. Sanatın, Kilise ve aristokrasi gibi geleneksel otoritelere karşı kazandığı kamusal bir alan, sanatçıların özgürlüğünü beraberinde getirmiş ancak aynı zamanda toplumsal çatışmaların merkezine konumlanmalarına neden olmuştur. Bu durum, Fransız Devrimi ve 1848 devrimleri gibi dönüm noktalarında “devrimci sanatçı” figürünün ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bronner, sanatın toplumsal dönüşüme katkıda bulunma potansiyelini ve estetiğin bu süreçte politik bir boyut kazanmasını ele alıyor. 20. yüzyılın başlarındaki Rus Devrimi ve 1930’lardaki faşizmin…

Devamı

Ziya Selçuk, Epsilon Yayınevi aracılığıyla “Merhaba Ben, Merhaba Evladım” adlı yeni kitabı ile ebeveynlik üzerine alışılmış düşüncelere meydan okuyor. Kitap, ebeveynlerin öncelikle kendilerini tanımalarını ve çocuklarının bireysel özelliklerini anlamalarını vurgulayarak, geleneksel “iyi ebeveynlik” reçetelerinden uzaklaşıyor. Selçuk, çocukların ebeveynlerinin bir uzantısı olmadığını, kendi mizacı, huyu ve ihtiyaçlarıyla bağımsız varlıklar olduğunu savunuyor. Kitap, kadim öğretilerin “Kendini Bil!” felsefesinden ilham alarak, sağlıklı bir ebeveynlik ilişkisinin ilk adımı olarak ebeveynin kendi mizacını ve çocukluk izlerini fark etmesini öneriyor. Selçuk, mizacı “insanın ayak bastığı temel zemin” olarak tanımlayarak, ebeveynin bu zemini iyi anlamasının, çocuklarıyla sağlıklı bir ilişki kurmak için önemli olduğunu belirtiyor. Bu yaklaşım, her…

Devamı

Hasan Yılmaz ve Nihat Kaşıkçı’nın son eseri “Tarihin Sıkıştığı Coğrafya: Kafkasya”, iki maceracı gezginin bu karmaşık ve tarihî derinliği olan bölgeye uzandığı sıra dışı bir yolculuğunu anlatıyor. Daha önceki İran, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan seferlerinde edindikleri deneyimlerle donanmış olan Yılmaz ve Kaşıkçı, bu sefer bambaşka bir coğrafyaya, Kafkasya’ya yöneliyor. Minibüsleriyle çıktıkları bu yolculukta, farklı kültürlere mensup insanlarla karşılaşıyorlar ve onlara mihmandarlık yapacak birilerini buluyorlar. Anlattıkları hikayeler, yolculuklarına cesaret katarken, aynı zamanda güzelliklerin ardındaki gerçeklerle yüzleşmelerine de sebep oluyor. Azerbaycan, Gürcistan, Güney Osetya, Ermenistan ve Rusya gibi ülkelerden geçtikleri bu yolculukta, Ağrı Dağı’nı farklı bir perspektiften görme fırsatı buluyorlar. Ağrı…

Devamı

Marcela Lobos’un “And Dağları Şamanları: Munay-Ki Seremonileri ile Geçmiş Yaralarını Şifalandır ve Kaderini Yeniden Yaz” adlı eseri, modern insanın yaşadığı boşluk ve mutsuzlukla başa çıkmak için kadim Şamanik öğretilere yönelmenin mümkün olduğunu savunuyor. Kitap, bireylerin kendilerine yeni bir yol çizmelerine, bin yıllardır süregelen bu öğretiler aracılığıyla geçmişte yaşanan yaraları şifalandırmalarına ve böylece kaderlerini yeniden yazmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor. Günümüz dünyasında, maddi başarı ve kariyer odaklı bir yaşam tarzı yaygınlaşmış olsa da, bu durum beraberinde manevi tatminsizlikleri getiriyor. Pandemi öncesindeki vaatler yerine getirilmemiş, insanlar birbirleriyle bağlantı kurmaktan uzaklaşmış ve elde ettikleri başarılar, zamanla anlamsızlaşmaya başlamış durumda. Sosyal medyanın filtreli yaşamları ve…

Devamı

Mehmet Yaşın’ın İthaki Yayınları’ndan çıkan Sapfo ile Rumi’nin Karşılaşması adlı kitabı, iki farklı döneme ve coğrafyaya ait iki önemli şairi, Sapfo ve Rumi’yi yan yana getirerek sıra dışı bir okuma deneyimi sunuyor. Kitap, şiirlerin sınırlarını aşan, düzyazı ile şiir arasındaki ince çizgiyi bulanıklaştıran bir yaklaşımla, bu iki büyük ozanın seslerini bir araya getiriyor. Sapfo’nun kayıp parçaları ve Rumi’nin coşkulu anlatıları, okuyucuyu sürekli bir karşılaşma noktasına yönlendiriyor. Yaşın, bu iki şairin eserlerini bir araya getirirken, onları “sürekli-karşılaşma” denilen bir eşiğe taşıyor. Şiirin, benliğin silinip yok olduğu, kendini ifade ettiği bir alan yaratıyor. Kitap, deneme türünün rüya anlatısıyla iç içe geçtiği, türler…

Devamı

Sibel Öz’ün Everest Yayınları tarafından yayımlanan “Bir Anti-Yıldız: Adile Naşit” adlı kitabı, Türk sinema ve tiyatro tarihine ışık tutan önemli bir çalışma olarak dikkat çekiyor. Yaklaşık dört yıl süren titiz bir araştırma ve kazı çalışmasının ürünü olan bu kitap, Adile Naşit’in sadece bir oyuncu olarak değil, aynı zamanda yaşamının derinliklerine inerek, onun kimliğinin ve neden bu kadar sevildiğinin incelendiği bir eser. Kitap, Adile Naşit’in kendine özgü, karmaşık ve çok katmanlı kişiliğini mercek altına alıyor. “Göklerdeki yıldızlar”dan ziyade, bizden biri olduğunu vurgulayan yazar, Naşit’in hüzün ve sevinç arasında gidip gelen, gülünce ağlayabilen, ağlarken gülen, “biri pat dese korkudan ölebilecek” ifadesiyle tanımladığı…

Devamı

Yeşim Pala’nın son romanı “Velenor İki Dünya Arasında”, okuyucuyu büyüleyici bir dünyaya taşıyor. Roman, modern hayatın karmaşasında kaybolmuş, kendini yabancı hissettiği Dyla adlı bir kadının hikayesini anlatıyor. Dyla, lüksün, alkışların ve maskelerin ardındaki boşluğu fark ederken, içten içe bir yara ve unutulmuş bir özlem taşır. Bir gün, derinlerden gelen gizemli bir ses, ona direnmesini ve hatırlamaya gelmesini fısıldar. Bu ses, onu iki dünyanın sınırında, Velenor adlı büyülü bir diyara götürür. Velenor, para, unvan ve kimlik gibi kavramların olmadığı, sadece gerçeklikle görünmeyenin kesiştiği bir yerdir. Burada Dyla, kendi gerçeğiyle yüzleşmek zorundadır. Roman, aşkın adaletle, kalbin hakikatle buluştuğu bu geçitte, kadının içsel…

Devamı

Christine de Pizan’ın “Kadınlar Şehri” adlı eseri, feminist düşüncenin temel taşlarından biri olarak yeniden yayın hayatına girdi. Pelin Mert Çetin’in çevirisiyle okuyucuya ulaşan bu eser, Ortaçağ’da kadın düşmanlığının hakim olduğu bir dönemde, yazarın cesur ve direnişçi duruşuyla ortaya konulmuş önemli bir direniş metni olarak kabul ediliyor. Kitap, kadınların tarih boyunca görmezden gelinmiş, erkeklerin tarafından yazılan ve onların bakış açısıyla değerlendirilen bir tarihe mahkum edildiğini savunuyor. Christine de Pizan, bu durumu reddederek kalemini alıyor ve kadınların yüzyıllardır sahip olduğu gücü, yaratıcılığı ve potansiyeli ortaya koymak için bir eser yazıyor. “Kadınlar Şehri”, mitoloji, din ve tarih boyunca adı geçen ancak genellikle gölgede…

Devamı