John Steinbeck’in son romanı “Kaygılarımızın Kışı”, İletişim Yayınları tarafından Berrak Göçer’in çevirisiyle okuyucuya sunuluyor. Roman, 1960’lar Amerika’sındaki yozlaşmış atmosferi ve bireyin ahlaki değerlerindeki çatışmayı merkeze alıyor. Hikaye, Ethan Hawley karakteri üzerinden anlatılıyor. Ethan, ailesinin kurduğu şarküteride çalışırken, eşi ve çocuklarının maddi çıkarlarını ön planda tutması nedeniyle sürekli bir baskı altında. Ancak, çevresindeki yolsuzluk ve usulsüzlükleri fark ettikçe, ahlaki değerleri ile toplumun beklentileri arasında gidip gelir hale geliyor. Steinbeck, bu romanda “Gazap Üzümleri” dönemindeki sosyal eleştirilerini ve etkileyici temalarını yeniden işliyor. Okuyucu, modern yaşamın vicdani ikilemleriyle yüzleşerek, bireyin ahlaki pusulasının ne kadar kırılgan olabileceğini sorguluyor. Roman, aynı zamanda Amerikan toplumundaki değerlerin…
Yazar: Edebi Bülten
Marina Van Zuylen’in “Bolca Dikkat Dağınıklığı” adlı yeni kitabı, Everest Yayınları aracılığıyla Öykü Toros Irvana’nın çevirisiyle okuyucuya ulaşmaya hazırlanıyor. Kitap, modern dünyanın yoğun ve sürekli bir akış içinde yaşama baskısı altında, sıklıkla göz ardı edilen durumları – dikkat dağınıklığı, düş kurma, yavaşlık ve tembellik gibi – farklı bir bakış açısıyla ele alıyor. Van Zuylen, bu durumları sadece birer sorun olarak değil, aynı zamanda derin bir felsefi sorgulamanın ve zihinsel bir kaçışın anahtarı olarak değerlendiriyor. Kitap, felsefe, edebiyat ve psikoloji disiplinlerini bir araya getirerek, dikkat dağınıklığını anlamak için yeni bir çerçeve sunuyor. Yazar, modernitenin yarattığı baskılar karşısında zihni özgürleştirmeyi ve sınırlandıran…
Suzanne Collins’ın distopik romanı Açlık Oyunları, Doğan DEX Yayınları tarafından Taylan Taftaf’ın çevirisiyle okuyucuya sunuluyor. Efsanevi hikaye, Nico Delort’un çarpıcı çizimleriyle zenginleştirilmiş özel bir baskıda yer alıyor. Roman, Panem adlı bir gelecekte geçiyor. Panem, uzun zaman önce yaşanan bir iç savaşın ardından Başkent tarafından yönetilen 12 bölgeye ayrılmış bir ülkedir. Her yıl, Başkent, her bölgeden birer genç haraç seçerek Açlık Oyunları adı verilen ölümcül bir yarışmaya katılımı sağlıyor. Bu yarışma, televizyonda yayınlanarak halkın eğlencesi ve Başkent’in kontrol mekanizması olarak işlev görüyor. Hikayenin merkezinde 16 yaşındaki Katniss Everdeen yer alıyor. Katniss, 12. Mıntıka’da yoksulluk içinde bir hayat sürdürmekte ve ailesini geçindirmek…
Juhea Kim’in “Küçük Ülkenin Kaplanları” adlı romanı, İş Kültür Yayınları aracılığıyla Duygu Akın’ın çevirisiyle okuyucuya ulaşmaya hazırlanıyor. Roman, 1917’de işgal altında olan Kore’nin dağlık bölgelerinde geçen bir hikaye sunuyor. Ailesinin geçimini sağlamak için avlanan bir avcının, bir Japon subayı ve askerini kaplanların saldırısından kurtarmasıyla başlayan olay örgüsü, yarım asırlık bir süreçte pek çok insanın hayatını derinden etkileyecek karmaşık bir dizi gelişmeye yol açıyor. Hikayenin paralelinde, küçük bir kız olan Jade, Madam Silver’ın kurtizanlık okuluna hizmetçi olarak kabul ediliyor. Burada, sokaklarda hayatta kalmaya çalışan öksüz bir çocuk olan JungHo ile tanışarak beklenmedik bir bağ kuruyor. Roman, PyongYang’ın gösterişli kurtizan okullarından Seul’ün…
Michelle Carvill ve Gemma Butler’ın “Pazarlama Dünyayı Kurtarabilir mi? -Sürdürülebilir Pazarlamadan Faydalanmanın 101 Yolu” adlı kitabı, günümüzün hızla değişen dünyasında, özellikle de sürdürülebilirlik kavramının öne çıktığı bir bağlamda pazarlama stratejilerini yeniden tanımlamayı amaçlıyor. Serkan Toy tarafından Türkçe’ye uyarlanan bu kitap, işletmelerin ve pazarlamacının bu değişime uyum sağlaması gerektiğini vurguluyor. Kitap, pazarlamanın sadece satış odaklı bir yaklaşım olmaktan çıkarılıp, şeffaf, etik, sorumluluk sahibi ve gezegenin geleceğine odaklanan bir stratejiye dönüşmesinin önemini savunuyor. Günümüzde bir markanın başarısının sadece sunduğu ürünlerle değil, aynı zamanda sunduğu değerlerle de ölçüldüğü fikrini öne sürerek, pazarlamanın geleceği için yeni bir bakış açısı sunuyor. “Pazarlama Dünyayı Kurtarabilir mi?”…
Stephen Eric Bronner’in “Modernizm Barikatlarda Estetik, Politika, Ütopya” adlı eseri, İletişim Yayınları tarafından Ayşe Boren çevirisiyle okuyucuya sunuluyor. Kitap, sanatın Avrupa’daki dönüşüm sürecini ve bunun siyasetle olan karmaşık ilişkisini inceleyen kapsamlı bir çalışma. Sanatın, Kilise ve aristokrasi gibi geleneksel otoritelere karşı kazandığı kamusal bir alan, sanatçıların özgürlüğünü beraberinde getirmiş ancak aynı zamanda toplumsal çatışmaların merkezine konumlanmalarına neden olmuştur. Bu durum, Fransız Devrimi ve 1848 devrimleri gibi dönüm noktalarında “devrimci sanatçı” figürünün ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bronner, sanatın toplumsal dönüşüme katkıda bulunma potansiyelini ve estetiğin bu süreçte politik bir boyut kazanmasını ele alıyor. 20. yüzyılın başlarındaki Rus Devrimi ve 1930’lardaki faşizmin…
Ziya Selçuk, Epsilon Yayınevi aracılığıyla “Merhaba Ben, Merhaba Evladım” adlı yeni kitabı ile ebeveynlik üzerine alışılmış düşüncelere meydan okuyor. Kitap, ebeveynlerin öncelikle kendilerini tanımalarını ve çocuklarının bireysel özelliklerini anlamalarını vurgulayarak, geleneksel “iyi ebeveynlik” reçetelerinden uzaklaşıyor. Selçuk, çocukların ebeveynlerinin bir uzantısı olmadığını, kendi mizacı, huyu ve ihtiyaçlarıyla bağımsız varlıklar olduğunu savunuyor. Kitap, kadim öğretilerin “Kendini Bil!” felsefesinden ilham alarak, sağlıklı bir ebeveynlik ilişkisinin ilk adımı olarak ebeveynin kendi mizacını ve çocukluk izlerini fark etmesini öneriyor. Selçuk, mizacı “insanın ayak bastığı temel zemin” olarak tanımlayarak, ebeveynin bu zemini iyi anlamasının, çocuklarıyla sağlıklı bir ilişki kurmak için önemli olduğunu belirtiyor. Bu yaklaşım, her…
Hasan Yılmaz ve Nihat Kaşıkçı’nın son eseri “Tarihin Sıkıştığı Coğrafya: Kafkasya”, iki maceracı gezginin bu karmaşık ve tarihî derinliği olan bölgeye uzandığı sıra dışı bir yolculuğunu anlatıyor. Daha önceki İran, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan seferlerinde edindikleri deneyimlerle donanmış olan Yılmaz ve Kaşıkçı, bu sefer bambaşka bir coğrafyaya, Kafkasya’ya yöneliyor. Minibüsleriyle çıktıkları bu yolculukta, farklı kültürlere mensup insanlarla karşılaşıyorlar ve onlara mihmandarlık yapacak birilerini buluyorlar. Anlattıkları hikayeler, yolculuklarına cesaret katarken, aynı zamanda güzelliklerin ardındaki gerçeklerle yüzleşmelerine de sebep oluyor. Azerbaycan, Gürcistan, Güney Osetya, Ermenistan ve Rusya gibi ülkelerden geçtikleri bu yolculukta, Ağrı Dağı’nı farklı bir perspektiften görme fırsatı buluyorlar. Ağrı…
Marcela Lobos’un “And Dağları Şamanları: Munay-Ki Seremonileri ile Geçmiş Yaralarını Şifalandır ve Kaderini Yeniden Yaz” adlı eseri, modern insanın yaşadığı boşluk ve mutsuzlukla başa çıkmak için kadim Şamanik öğretilere yönelmenin mümkün olduğunu savunuyor. Kitap, bireylerin kendilerine yeni bir yol çizmelerine, bin yıllardır süregelen bu öğretiler aracılığıyla geçmişte yaşanan yaraları şifalandırmalarına ve böylece kaderlerini yeniden yazmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor. Günümüz dünyasında, maddi başarı ve kariyer odaklı bir yaşam tarzı yaygınlaşmış olsa da, bu durum beraberinde manevi tatminsizlikleri getiriyor. Pandemi öncesindeki vaatler yerine getirilmemiş, insanlar birbirleriyle bağlantı kurmaktan uzaklaşmış ve elde ettikleri başarılar, zamanla anlamsızlaşmaya başlamış durumda. Sosyal medyanın filtreli yaşamları ve…
Mehmet Yaşın’ın İthaki Yayınları’ndan çıkan Sapfo ile Rumi’nin Karşılaşması adlı kitabı, iki farklı döneme ve coğrafyaya ait iki önemli şairi, Sapfo ve Rumi’yi yan yana getirerek sıra dışı bir okuma deneyimi sunuyor. Kitap, şiirlerin sınırlarını aşan, düzyazı ile şiir arasındaki ince çizgiyi bulanıklaştıran bir yaklaşımla, bu iki büyük ozanın seslerini bir araya getiriyor. Sapfo’nun kayıp parçaları ve Rumi’nin coşkulu anlatıları, okuyucuyu sürekli bir karşılaşma noktasına yönlendiriyor. Yaşın, bu iki şairin eserlerini bir araya getirirken, onları “sürekli-karşılaşma” denilen bir eşiğe taşıyor. Şiirin, benliğin silinip yok olduğu, kendini ifade ettiği bir alan yaratıyor. Kitap, deneme türünün rüya anlatısıyla iç içe geçtiği, türler…