Kate Fleet’in editörlüğünü üstlendiği, Cambridge Türkiye Tarihi serisinin ilk kitabı, “Bizans’tan Türkiye’ye 1071 – 1453”, Ali Özdamar’ın çevirisiyle okuyucuyla buluştu. Alfa Kitap tarafından yayımlanan bu eser, Anadolu’nun Türkler tarafından fethedildiği dönemden, İstanbul’un fethine kadar uzanan bir zaman dilimini kapsıyor. Kitap, 1071 ile 1453 yılları arasındaki dönemi bütüncül bir yaklaşımla ele alarak, bu süreçte Anadolu coğrafyasında yaşanan siyasi, ekonomik ve sosyal değişimleri derinlemesine inceliyor. Anadolu’nun farklı medeniyetlere ve halklara ev sahipliği yapmış zengin tarihi, bu kitapta yeni bir bakış açısıyla değerlendiriliyor. Eserin yazarları, dönemi kesintiler ve süreklilikler, askeri çatışmalar ve kültürel etkileşimler çerçevesinde ele alarak, okuyucuyu Anadolu tarihine farklı bir gözle…
Yazar: Edebi Bülten
Deniz Eldam’ın öykü kitabı “Gözlerin Karanlığa Alışınca”, okurlarıyla buluştu. Kitap, Notos Kitap etiketiyle raflardaki yerini aldı. “Gözlerin Karanlığa Alışınca”, adından da anlaşılacağı üzere, karanlığın ardındaki bilinmezliğe odaklanıyor. Eldam, okuyucuyu, dünyayla bağları zayıflamış, gerçeklik algıları bulanıklaşmış karakterlerin dünyasına davet ediyor. Bu karakterler, karanlıkta yeni bir görme biçimi geliştirirken, günlük yaşamın sıradan detayları beklenmedik bir şekilde rahatsız edici ve ürkütücü bir atmosfere dönüşüyor. Öykülerde, karıncalarla kurulan garip ilişkiler, bir kadın çorabının anlamsızlığı ya da boğucu bir sessizliğin yarattığı gerilim gibi tuhaf bağlar aracılığıyla tekinsiz bir dünyaya kapı aralanıyor. Gündelik hayatın sıradanlığının ardında gizlenen tedirginlik, beden ve zihin arasındaki ince çatlaklardan sızan rahatsız…
Seray Şahiner’in öykü kitabı “Hanımların Dikkatine”, Doğan Kitap tarafından okuyucuyla yeniden buluşuyor. Kitap, aynı gün içinde geçen dokuz öyküden oluşuyor ve okuyucuyu kulissiz bir sahneye davet ediyor. Öykülerde karakterler, anonslar, reklamlar ve mesajlarla sürekli olarak kuşatılıyor. Bu durum, dış sesler ile sistemin yarattığı “ideal”e ayak uyduramayanların iç sesleri arasındaki mücadeleyi gözler önüne seriyor. Şahiner, bu mücadeleyi ironik bir dille anlatıyor. Kitap tanıtımında yer alan, “Zaten bu aşk mereti, insanı ya hidayete erdirir ya ateist yapar. Ben daha bir ortasını görmedim,” ifadesi, öykülerdeki karakterlerin iç dünyalarındaki çalkantıları ve arayışları özetler nitelikte. “Hanımların Dikkatine”, sokakla ev, sistemle mahrem arasına sıkışmış kahramanların sesi…
Ed Young’un “Muazzam Dünya” adlı eseri, Domingo Yayınevi aracılığıyla ve Şiirsel Taş’ın çevirisiyle okuyucularla buluştu. Kitap, tanıtım metninde belirtildiği üzere, dünyayı algılama biçimlerimize dair derinlemesine bir keşfe davet ediyor. Dünya, sayısız görüntü, doku, ses, titreşim, koku, tat, elektriksel ve manyetik alanla dolu karmaşık bir yapıya sahip. Ancak, her canlı, insanlar da dahil olmak üzere, kendi duyusal algı baloncuğu içinde yaşar ve bu muazzam evrenin sadece sınırlı bir bölümünü deneyimleyebilir. Pulitzer Ödüllü yazar Ed Young, “Muazzam Dünya” adlı eserinde, okuyucuları kendi duyularının sınırlarını aşmaya teşvik ediyor. Etrafımızı saran koku ağlarını, elektromanyetik dalgaları ve sesleri farklı canlıların nasıl algıladığını anlamamızı sağlıyor. Kitapta,…
Umberto Eco’nun “Foucault Sarkacı” adlı romanı, Şadan Karadeniz’in çevirisiyle Can Yayınları aracılığıyla okuyucularla buluştu. Roman, yayımlandığı dönemden itibaren edebiyat çevrelerinde büyük ilgiyle karşılandı ve okurlara farklı bir okuma deneyimi sunmayı hedefliyor. “Foucault Sarkacı”, Eco’nun diğer eserlerinde olduğu gibi, klasik roman tanımlarının ötesine geçiyor. Eser, bilim ve gizem unsurlarını harmanlayarak okuyucuyu derin bir düşünsel yolculuğa çıkarıyor. Romanın türünü belirlemek zor olsa da, “bilim-roman” veya “Eco-roman” gibi nitelemeler, içeriğinin karmaşıklığını ve çok katmanlı yapısını vurguluyor. Roman, farklı düzlemlerde okunabilme özelliğiyle dikkat çekiyor. Bu durum, okuyuculara esere çeşitli açılardan yaklaşma fırsatı tanıyor. “Foucault Sarkacı”, irrasyonel düşüncenin 500 yıllık tarihini kapsayan bir anlatı sunarken,…
Şevket Pamuk’un “Osmanlıdan Cumhuriyete İktisat Tarihi Yazıları” adlı eseri İş Kültür Yayınları aracılığıyla okuyucuyla buluştu. Bu kitap, Prof. Dr. Şevket Pamuk’un “Seçme Eserleri” serisinin üçüncü cildini oluşturuyor ve yazarın 2010 ile 2025 yılları arasında farklı platformlarda yayımlanan on altı adet iktisat tarihi makalesinden derlenmiş bir seçkiyi sunuyor. Kitabın ilk bölümü, kavramsal çerçeveye odaklanarak kurumları ve bu kurumların temel belirleyicilerini tartışmaya açıyor. Günümüzde devletin ekonomik kalkınma sürecindeki rolünün yeniden değerlendirildiği bir dönemde, geçmişten çıkarılacak derslerin Türkiye için taşıdığı öneme vurgu yapılıyor. İkinci bölümde ise, 19. yüzyıl öncesi Osmanlı dönemine yoğunlaşan altı makalede maliye, vergi sistemleri, para politikaları ve enflasyon gibi konular…
Burhan Cahit Morkaya’nın “Aşk Politikası” adlı eseri, Elips Kitap tarafından yayımlanarak okurlarıyla buluştu. Kitap, Kemal Bey ve Calibe Hanım’ın zeki ve yaramaz oğulları Necati’nin hikayesini anlatıyor. Galatasaray’dan mezun olan Necati, futbola olan tutkusu ve yüksek atlamadaki başarılarıyla çevresinde “pire” lakabıyla tanınıyor. Ancak ailesi, Necati’nin çapkınlıklarından endişe duyarak onu evlendirmek ve uslandırmak istiyor. Calibe Hanım’ın gözünde, Necati için ideal eş adayı, özenle yetiştirilmiş, kültürlü ve yetenekli Aysel’dir. Ancak, kendi bildiğini okuyan, zevklerine ve heveslerine düşkün Necati, Paris’te resim eğitimi alan Aysel ile tanışır. Aysel’in uyguladığı kusursuz aşk politikası sayesinde Necati, kalbini ve hayatını bu sevdaya adar. Kitapta Aysel’in Necati üzerindeki etkisi…
VakıfBank Kültür Yayınları, Filistinli yazar ve akademisyen Sari Nusseibeh’in “İslam’da Aklın Hikâyesi” adlı eserini yayınladı. Osman Demir’in Türkçeye çevirdiği kitap, İslam düşüncesinin doğuşunu ve gelişimini hem tarihsel hem de felsefi bir bakış açısıyla inceliyor. Kitapta aklın serüveni, şiirle olan ilişkisinden kelam ilmine, özgür irade tartışmalarından Kur’an’ın ontolojik statüsüne kadar çeşitli konular etrafında ele alınıyor. Yazar, bu serüveni basit bir ilerleme-gerileme döngüsü olarak görmüyor; aklın özünü, kimin tarafından temsil edildiğini ve hangi sosyal ve politik bağlamlarda sınırlandırıldığını sorgulayan eleştirel bir yaklaşım sunuyor. Nusseibeh’in yer yer geçmişe özlem duyduğu anlar, eleştiriye açık noktalar barındırıyor. Ancak bu nostaljik bakış açısı, İslam düşünce tarihini…
Göktuğ Canbaba’nın uzun soluklu Arayış Ormanı serisi, Kül Büyücüsü adlı son kitapla noktalanıyor. XLibris Yayınları etiketiyle raflarda yerini alan bu eser, yazarın fantastik edebiyat alanındaki yetkinliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Canbaba, serinin önceki kitaplarında olduğu gibi, bu son macerada da okuyucuyu derin bir hayal gücünün ürünü olan evrene davet ediyor. Kül Büyücüsü, yalnızca fantastik unsurlarla değil, aynı zamanda insan ruhunun karmaşık labirentlerinde gezinerek okuyucuyu etkilemeyi amaçlıyor. Yazarın dil kullanımı, anlatımındaki şiirsellik ve karakterlerine kattığı derinlik, onu Türkçe fantastik edebiyatın özgün seslerinden biri haline getiriyor. Serinin bu finalinde, ormanın derinliklerinde başlayan yolculuk, hem içsel hem de dışsal hesaplaşmalara sahne…
Yael Van der Wouden’ın “Emanet” adlı romanı, Livera Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluştu. Kitap, okuyuculara tavsiye ediliyor. Kitabın tanıtımında Booker Ödülü Jürisi, Van der Wouden’ın ruhun kırılganlıklarını ustalıkla işlediğini belirtiyor ve “Emanet”i hem bir çıkış romanı hem de edebi bir manifesto olarak nitelendiriyor. Roman, Hollanda kırsalında savaşın ve kayıpların izlerini taşıyan bir taş evde geçiyor. Bu evin yalnızlığını bir emanet gibi koruyan Isabel’in hayatı, kardeşi Louis’in sevgilisi Eva’nın gelişiyle değişiyor. Eva, sadece bir misafir olmanın ötesinde, Isabel’in sessiz dünyasına düşen bir kıvılcım oluyor. Bu kıvılcım, hem Isabel’in hayatında hem de evin taş duvarlarının ardında gizlenen sırları açığa çıkarıyor. “Emanet”, yasak bir…