Roman, şiir ve kurmaca dışı kategorilerde yayımlanan eserler, hem bireysel hem de toplumsal hafızayı yeniden düşünmeye davet ediyor.
Iris Murdoch’tan Klasik Bir Kara Komedi: Oldukça Onurlu Bir Yenilgi
Modern İngiliz edebiyatının en etkili yazarlarından Iris Murdoch’un kara komedi türündeki romanı Oldukça Onurlu Bir Yenilgi, Seda Ağar çevirisiyle Türkçede. Alaycı ve manipülatif bir bilim insanı olan Julius King’in, çevresindeki insanların ahlaki dayanıklılıklarını sınamak için başlattığı “kukla oyunu”nun beklenmedik sonuçlarını konu alan roman, aşk, sadakat, ahlak ve ikiyüzlülük temalarını cesurca işliyor. Murdoch, bu eseriyle insan ilişkilerinin kırılgan doğasına ayna tutuyor.
Hüseyin Köse’den Beş Yıl Aradan Sonra Yeni Şiir Kitabı: Sonuna Yetiştiğim Şarkılar
Ödüllü şair Hüseyin Köse, uzun bir aradan sonra yeni şiir kitabıyla yeniden okur karşısında. Sonuna Yetiştiğim Şarkılar, bastırılmış duyguların, yarım kalmış düşlerin ve insan ruhuna işleyen sessizliklerin izini sürüyor. İç dünyaya olduğu kadar toplumsal acılara da odaklanan şiirler, umut ve dirençle yoğrulmuş güçlü bir lirizmi yansıtıyor.
Bellek, Nostalji ve Ütopyayı Buluşturan Bir Proje: Geçmiş Gelecektir
Ulaş Bager Aldemir ve Melisa Yıldırım’ın yürüttüğü kültürel bellek projesi Geçmiş Gelecektir, kurmaca dışı alanda dikkat çeken eserlerden biri. Uluslararası düşünürlerle yapılan söyleşilere, video röportajlara ve sanatsal çizimlere dayanan bu çok katmanlı çalışma; hafızanın yalnızca geçmişi değil, ütopyaları da inşa eden gücünü vurguluyor. Kitap, aynı zamanda ileride planlanan bir sergi ve belgeselin temelini oluşturuyor.
Karabey Aydoğan’dan Yaşanmışlıklarla Dolup Taşan Bir Tanıklık: Köy Enstitülülerin Ardından
Köy Enstitüleri’ni belge ve tanıklıklarla yeniden gündeme taşıyan Köy Enstitülülerin Ardından, Karabey Aydoğan’ın kaleminden çıktı. Eğitim ve aydınlanma tarihimizin en önemli projelerinden biri olan Köy Enstitüleri’ni, bu kurumlarda görev yapmış öğretmenlerin ve mezunların yaşam öyküleri üzerinden anlatan kitap, toplumsal belleğimizin önemli yapıtaşlarına ışık tutuyor.
Sınırların Ötesindeki İnsan Hikâyeleri: Sınırlar – Türk-Yunan Sınırından İnsan Hikâyeleri
Gazeteci yazar Andrés Mourenza’nın kaleme aldığı Sınırlar, Türk-Yunan sınırında yaşanan göçmen krizini ve bu sınır hattında yaşayan insanların hayatlarını odağına alıyor. Ezgi İrgil ile birlikte çevirdiği kitap, tarihsel bağlamda sınır kavramının nasıl şekillendiğini anlatırken, zorunlu göçten sığınmacı dramlarına uzanan etkileyici insan hikâyelerine yer veriyor. Kitap, sınırların yalnızca coğrafi değil, kültürel ve duygusal anlamda da ne kadar belirleyici olduğunu gözler önüne seriyor.