9 Temmuz 2025, gezegenimizin zaman çizelgesinde sıra dışı bir yere sahip olabilir. Bilim insanları, Dünya’nın bugün kendi ekseni etrafındaki dönüşünü ortalamadan yaklaşık 1,6 milisaniye daha kısa sürede tamamladığını bildirdi. Bu değişiklik kulağa önemsiz gibi gelse de, gezegenin iç ve dış dinamiklerinde dikkate değer bir değişimi işaret ediyor.
Gezegen Neden Daha Hızlı Dönüyor?
Normal koşullarda Dünya, bir tam dönüşünü 24 saat yani 86.400 saniyede gerçekleştirir. Ancak bu süre sabit değil. Zaman zaman milisaniyelik sapmalar gözlemleniyor. Bu sapmaların ardında ise karmaşık jeofiziksel süreçler yatıyor.
Bilim insanlarına göre; iç çekirdekteki hareketlilik, atmosferik basınç değişimleri, okyanus akıntıları ve Ay’ın gelgit etkisi gibi faktörler Dünya’nın dönüş hızını etkiliyor. 2020’den bu yana Uluslararası Dünya Dönüşü ve Referans Sistemleri Servisi (IERS), Dünya’nın dönüşünde belirgin bir hızlanma eğilimi olduğunu belirtiyor.
Ay’ın Yerçekimi: Kozmik Bir Yavaşlatıcı
Batı Avustralya Üniversitesi’nden Dr. David Gozzard’a göre, Ay’ın Dünya üzerindeki etkisi bu konuda kritik bir rol oynuyor. Gelgit kuvvetleri nedeniyle Ay, zaman zaman Dünya’nın dönüşünü adeta bir el freni gibi yavaşlatıyor. Ancak Ay’ın ekvator düzleminden uzaklaştığı dönemlerde bu fren etkisi zayıflıyor ve Dünya daha hızlı dönmeye başlıyor.
Bilim insanları, benzer şekilde kısa günlerin 22 Temmuz ve 5 Ağustos 2025 tarihlerinde de yaşanabileceğini öngörüyor.
Zamanla Yarışan Teknoloji: Artık Saniyeler Neden Önemli?
Gün uzunluğundaki bu milisaniyelik değişiklikler, sadece bilimsel merakla sınırlı değil. GPS sistemlerinden internet altyapılarına, finansal piyasa algoritmalarından uydu iletişimine kadar birçok modern sistem, ultra hassas zamanlama gerektiriyor.
IERS bu nedenle, zaman zaman “artık saniye” uygulamasıyla saat sistemlerini Dünya’nın gerçek dönüşüne uyarlıyor. En son 2016 yılında takvime eklenen bu artık saniyenin, bir sonraki kez 2029’da gündeme gelmesi bekleniyor.
Peki Eskiden Günler Daha Kısa mıydı?
Evet. Jeolojik ve astronomik verilere göre, Ay’ın yerçekimi Dünya’nın dönüşünü her yüzyılda yaklaşık 2 milisaniye yavaşlatıyor. Bu da, örneğin dinozorlar çağında bir günün yaklaşık 23 saat sürdüğü anlamına geliyor. Yani zaman, hem kelimenin hem de gezegenin gerçek anlamıyla, yavaşlıyor.
Sonuç: Milisaniyelik Bir Fark, Kozmik Bir Gerçeklik
Bugün yaşanan bu 1,6 milisaniyelik sapma, doğrudan hissedilmese de bilim insanları için son derece önemli bir veri. Gezegenin fiziksel evrimi hakkında ipuçları taşıyan bu küçük farklar, zamanla küresel sistemlerin ve doğa anlayışımızın yeniden şekillenmesinde etkili olabilir.
Zaman gerçekten göreli, ama Dünya’nın dönüşü her şeyin merkezinde.