Ceviz kabuklarını sanata dönüştüren bir zanaatkar, bugüne dek 110 farklı obje yarattı. Bu özgün koleksiyon, ceviz kabuklarından yapılmış bağlama, kaplumbağa, kuş, abajur, el arabası, bebek beşiği, motosiklet, helikopter ve uçak gibi çeşitli figürleri içeriyor. Sanatkar, ilk olarak bebek ve gemi figürleriyle başladığı bu yaratıcı yolculukta zamanla hayvan ve insan figürlerine yönelerek koleksiyonunu genişletti.
Her bir objenin yapımının ortalama bir gün sürdüğünü belirten zanaatkar, ceviz kabuklarını kullanarak hayal gücünü somutlaştırmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Minyatür bir dünyayı andıran bu koleksiyonda, ceviz kabuklarının doğal dokusu ve rengi, her bir figüre ayrı bir karakter katıyor.
Bağlamanın ince detayları, kaplumbağanın sırtındaki desenler, kuşun tüylerinin gerçekçiliği, abajurun zarif kıvrımları, el arabasının minik tekerlekleri, bebek beşiğinin narin yapısı, motosikletin dinamik duruşu, helikopterin pervaneleri ve uçağın aerodinamik hatları, ceviz kabuklarının sanatsal potansiyelini gözler önüne seriyor. Zanaatkar, ceviz kabuklarını sadece birer malzeme olarak değil, aynı zamanda birer ifade aracı olarak görüyor ve her bir objeyle farklı bir hikaye anlatmayı amaçlıyor.
Bu sıra dışı koleksiyon, doğadan ilham alarak yaratıcılığı tetikleyen bir örnek teşkil ediyor. Ceviz kabuklarının dönüşümü, atık malzemelerin sanata kazandırılmasının mümkün olduğunu gösteriyor. Zanaatkarın eserleri, hem görsel bir şölen sunuyor hem de doğayla uyumlu bir yaşam tarzının önemine dikkat çekiyor. Her bir figür, zanaatkarın sabrının, el becerisinin ve hayal gücünün bir ürünü olarak ortaya çıkıyor.