Malatyalı Furkan Karaderi, 2020 yılında Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremden etkilenerek ‘Yerle Yeksan’ isimli bir kitap kaleme aldı. Karaderi kitabı yazdıktan 2 yıl sonra Maraş merkezli depremde yaralandı.
Karaderi, 6 Şubat’ta Maraş merkezli depreme Fahri Kayahan Mahallesi’ndeki 13 katlı apartmanın 12’nci katındaki evinde yakalandı. 04.17’de meydana gelen depremde dairesinden çıkmaya çalışan Karaderi, sarsıntının etkisiyle avizenin boynuna düşmesiyle yaralandı.
DHA’nın aktardığı habere göre, Elazığ’da meydana gelen depremi televizyonlardan takip ettiğini ve enkazda yapılan çalışmalardan etkilenerek kitap yazma kararı aldığını anlatan Karaderi, “Elazığ depreminde enkazın başında farklı noktalarda canlı arayışı ve dinlemeler yapılıyordu. Bu durumdan çok etkilendim ve bir yazar olarak depremi konu alan bir kitap yazmaya karar verdim. Bu düşünce içerisinde ‘Yerle Yeksan’ adında kurgusal bir roman yazdım” dedi.
‘DEPREM KİTABI YAZARIYKEN DEPREMZEDE OLDUM’
Kitabının 2021 yılı şubat ayında basıldığını ve 2 yıl sonra bu kez kendisinin depreme yakalandığını söyleyen Karaderi, “Bu romanı yazdıktan iki sene sonra Malatya da kendim depreme yakalandım. Deprem kitabı yazarı iken depremzede oldum. Kitapta da bir gece vakti depremin olduğu anlatılıyordu. Bu depremde de aynısı oldu. Gecenin en derin vaktinde deprem meydana geldi. Deprem sırasında biz 12’nci kattaydık, avize üzerime düşününce yaralandım. Kendimi dışarı attığımda yıkılan binalar ve yükselen toz dumanları vardı” diye konuştu.
Ailesini güvenli bir bölgeye ulaştırdıktan sonra arama kurtarma ekibine katıldığını ifade eden Furkan Karaderi, “Enkazda arama kurtarma çalışmalarına katıldım. Enkazın altına gidip avazımın çıktığı kadar ‘Sesimi duyan var mı?’ diye bağırdım. Ses duydukça tırnaklarımız ile kazarak yaralılara ulaşmaya çalıştık” dedi.
‘KENDİ ÜSTÜME DÜŞEN GÖREVİ YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞIYORUM’
Elazığ depreminden sonra Malatya’da bizzat yaşadığı depremi de kaleme almayı düşündüğünü belirten Karaderi, “Kendim yaşadığım bu depremi de kaleme almayı ve yazmayı düşünüyorum. Çünkü bir deprem kitabı yazarı iken depremzede oldum. Aslında ilk kitabımda gelmemiş bir günü kurgulamıştım. Ancak bu sefer o anları bizzat yaşamış oldum. Bunu hem bir kitap olarak hem de bir senaryo olarak yazacağım. Bir gün bu taşın altında kalmamak için bugün bu taşın altına elimizi koymamız gerekiyor. Her birimizin üstüne düşen görev var. Ben de bu durumda kendi üstüme düşen görevi yerine getirmeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı. -Duvar
