Günümüzde pek çok oyun, oyuncuyu yönlendiren sistemlerle donatılmış durumda: Haritada parlayan noktalar, yardımsever karakterler, otomatik not sistemleri… Ancak Hell is Us, bu yaklaşımı tamamen reddediyor. Köklerini 90’lı yılların Myst gibi sabır isteyen yapıtlarından alan oyun, oyuncuyu her detayla ilgilenmeye, not almaya ve gerçekten düşünmeye zorluyor. Sonuç olarak, kolay tüketilen içeriklerin ötesinde, keşfetmeyi seven oyuncular için oldukça özel bir deneyim sunuyor.
Aksiyon, Anlam ve Bulmaca Bir Arada
Hell is Us, tür olarak üçüncü şahıs kamera açısıyla oynanan bir aksiyon-macera oyunu. Yüzeyde Soulslike türünden ilham alınan dövüş mekanikleri yer alsa da, oyunun asıl odak noktası hikâye anlatımı ve bulmaca çözme üzerine kurulu. Boss savaşları elbette mevcut, ancak oyunun asıl ilerleme mekanizması bulmacalardan geçiyor. Sabırlı oyuncular için Hell is Us, tam anlamıyla bir cennet.
Oyuncular, baş karakter Remi’yi kontrol ediyor. Remi, iç savaşla parçalanmış hayali bir Avrupa ülkesine geri dönerek kayıp ailesini bulmaya çalışıyor. Yol boyunca karşısına çıkan doğaüstü varlıklar, dini çatışmalar ve geçmişinin gizemleri, hikâyenin merkezinde yer alıyor. Üç ana bölümden oluşan hikâye boyunca, oyuncular haritanın farklı bölgelerini ziyaret ediyor, görevler çözüyor ve çevreyi detaylı biçimde keşfediyor.
Not Defteri Şart: Bulmacalar Hikâyeyi Taşıyor
Oyun boyunca karşılaşılan bulmacalar, oyuncunun dikkatini, sabrını ve çevresel ipuçlarını değerlendirme yeteneğini test ediyor. Haritada belirgin bir yönlendirme yok; ipuçları genellikle karakter diyaloglarında ya da çevresel detaylarda gizli. Bazı bölümlerde oyuncuların kendi haritalarını çizmeleri veya diyaloglardan çıkarımlar yapmaları gerekiyor. Bu yaklaşım, eski okul oyunlarını özleyen oyuncular için tatmin edici olabilirken, zaman kısıtı olan ya da hızlı ilerlemeyi seven oyuncular için zaman zaman yorucu hale gelebiliyor.
Oyun, yardımsız oynanmak üzere tasarlanmış olsa da, kimi anlarda isteğe bağlı ipuçları sistemi faydalı olabilirdi. Bazı bulmacalar, özellikle büyük zindanlarda, bolca geri dönüş ve deneme yanılma gerektiriyor. Ancak yine de, bir ipucunu kendi çabanızla çözmek, tatmin edici bir başarı hissi yaratıyor.
Yaratıklar, Döngüler ve Karanlık Bir Atmosfer
Oyunun dünyası, Hollow Walkers ve Lymbic Entities adlı yaratıklarla dolu. Bu yaratıklar farklı dövüş stillerine sahip olsa da, çeşitlilik açısından sınırlı bir yelpazeye sahipler. Ayrıca dünyada “Timeloop” adı verilen enerji alanları bulunuyor. Bu yapılar, hem dövüş hem de hikâye açısından kritik öneme sahip.
Savaş sistemi ise klasik Souls-lite çizgisinde ilerliyor: Hafif ve ağır saldırılar, kaçınma hareketleri ve sınırlı dayanıklılık sistemi. Oyunda menzilli silah bulunmuyor, ancak yakın dövüşte kullanılabilecek çeşitli silahlar (kılıç, balta, mızrak gibi) mevcut. Silahlar, kullanım sıklığına göre seviye atlıyor ve bu durum oyuncuyu belirli bir silah türüne bağlı kalmaya teşvik ediyor.
Remi’nin yanında taşıdığı drone ise oyun boyunca hem savaşta hem de bulmacalarda önemli bir rol üstleniyor. Eski dilleri çözebilen ve savaşta dikkat dağıtan saldırılar yapabilen bu cihaz, zamanla geliştirilebiliyor.
Küçük Ekibin Büyük Başarısı
Bağımsız bir ekip tarafından geliştirilen Hell is Us, görsel anlamda etkileyici olmasa da kesinlikle tatmin edici bir estetik sunuyor. Ortam tasarımları detaylı ve atmosfer yaratma konusunda başarılı. Özellikle ışıklandırma efektleri, oyunun melankolik ve karanlık tonunu destekliyor. Ana karakter modellemeleri özenli, ancak bazı yan karakterler görsel olarak daha yüzeysel kalabiliyor. Elektronik ağırlıklı, sakin müzikleri ise oyunun gergin havasına katkı sağlıyor.
Sabreden Kazanır
Tüm yönleriyle değerlendirildiğinde Hell is Us, sabır ve dikkat gerektiren oyunları özleyenler için biçilmiş kaftan. Dövüş sistemi her ne kadar derinlikten uzak ve yer yer tekrara dayalı olsa da, atmosferi, hikâye anlatımı ve özellikle bulmaca çözümüne dayalı yapısıyla özgün bir deneyim sunuyor. Oyunun sunduğu karanlık anlatı, insanlık, döngüler ve unutulmuş geçmişler üzerine düşündürmeyi başarıyor.
Zaman ayırmayı, not tutmayı ve ipuçlarının peşinden gitmeyi seven oyuncular için Hell is Us, kesinlikle kaçırılmaması gereken bir yapım.