VakıfBank Kültür Yayınları, Konfüçyanizm’in temel taşlarından biri olarak kabul edilen “Hükümdara Öğütler” adlı eseri okurlarıyla buluşturuyor. Mengzi’nin kaleminden çıkan ve İlknur Sertdemir’in titiz çevirisiyle Türkçeye kazandırılan bu yapıt, felsefi derinliği ve edebi zarafetiyle dikkat çekiyor. Eser, bilgiye ulaşma, erdemi içselleştirme, toplumsal düzeni sağlama ve ideal bir yönetimin nasıl olması gerektiği konularında kapsamlı bir kılavuz niteliği taşıyor.
Mengzi (MÖ 372–289), insan doğasının özünde iyi olduğuna dair inancıyla antik Çin felsefesine yeni bir bakış açısı getirmiş, Konfüçyüs’ün (MÖ 551–479) ahlaki öğretilerini benimseyerek geliştirmiş ve bu düşüncelerin geniş kitlelere ulaşmasında önemli bir rol oynamıştır. Çin medeniyetinin temelini ve Uzak Doğu kültürünün şekillenmesindeki rolünü anlamak için Konfüçyüs’ün öğretileri ne kadar önemliyse, Çin’in siyasi ideolojisini çözümlemek için de Mengzi’nin insancıl yaklaşımını anlamak bir o kadar gereklidir. “Hükümdara Öğütler”, Konfüçyüs’ün üzerinde durmadığı konuları aydınlatırken, insanın doğuştan getirdiği iyi eğilimleri koruma ihtiyacını vurguluyor. Kişisel gelişimde psikolojik süreçlerin önemine dikkat çeken ve beşeri ilişkilerde toplumsal eşitliğin gerekliliğini savunan bu klasik eser, günümüzde de rehberlik etmeye devam ediyor.
Eserden bir alıntı: “Aile büyüklerine saygı gösterilmelidir ki bu saygı diğer hanelere de ulaşsın. Çocuklara şefkatle yaklaşılmalıdır ki bu şefkat diğer hanelere de yayılsın. Böylece, yeryüzünün yönetimi kolaylaşacaktır. Şiirler Klasiği’nde belirtildiği gibi: ‘Önce eşine örnek ol, sonra kardeşlerine örnek ol ve ardından bu örnek davranışları topluma yay.’ Bu, kişinin kendi iyiliğini başkalarına aktarması anlamına gelir.”
Mengzi (MÖ 372-289), siyasetçi ve eğitimci kimlikleriyle de tanınan, Konfüçyanizm’in önemli temsilcilerindendir. Çin tarihinin çalkantılı bir dönemine denk gelen Savaşan Beylikler (MÖ 476-221) döneminde yaşamış, günümüz Shandong eyaletinde yer alan Zou Beyliği’nde doğmuş ve aynı topraklarda vefat etmiştir. Babasını erken yaşta kaybettikten sonra annesiyle büyüyen Mengzi, hayatı boyunca ülkesinin sosyopolitik düzenine yeniden kavuşması için mücadele etmiştir. Ahlaki yaşam, devlet yönetimi ve toplum düzeni hakkındaki fikirlerini hayata geçirebileceği bir yönetici arayışıyla çeşitli beylikler arasında seyahatler yapmıştır. Qi Beyliği’nde danışman olarak görev yapmış, ancak Qi Beyi’nin bencil davranışları ve iktidar hırsı nedeniyle başarılı olamayacağını düşünerek görevinden ayrılmıştır. Mengzi, felsefesini benimseyen birçok öğrenci yetiştirmiş ve kendi adını taşıyan eserini öğrencileriyle birlikte derlemiştir.
