İlhami Algör’ün son romanı “Rüzgâr, Yokuş, Failatün Failün”, İletişim Yayınları aracılığıyla okuyucuya sunuldu. Kitap, edebiyatımızın önemli eserlerinden biri olan “Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku” romanına, yazarın otuz yıl sonraki bakış açısıyla farklı bir soluk getiren bir yaklaşım sunuyor. Algör, bu sefer romanın geçtiği mekânları ve olay örgüsünü, romanın ilk yazıldığı zamandaki yazarla birlikte yeniden keşfediyor.
Bu yolculuk, İstanbul’un tarihi sokaklarını, özellikle İtalyan Yokuşu’ndan Tophane ve Galata’ya uzanan bir yürüyüşle şekilleniyor. Yazar ve romanın “gelecek denilen o yerden” yani günümüzden bakış açısıyla, geçmişe doğru bir yolculuğa çıkıyorlar. Bu süreçte, birbirleriyle tartışıyor, anlamaya çalışıyor ve romanın temel meselelerine – aşk, sevgi, duygular ve o dönemin ruhu – odaklanıyorlar. Karmaşık sorunları çözmeye çalışırken, aynı zamanda hayatın anlamını sorguluyorlar.
“Rüzgâr, Yokuş, Failatün Failün”, okuyucuyu sadece bir romanın yeniden yorumlanmasıyla değil, aynı zamanda bir metne nereden bakabileceğimiz, farklı perspektiflerden nasıl anlamlandırabileceğimiz üzerine de düşündürüyor. Kitap, edebiyatımızın kült eserlerinden biri olan “Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku”nun üzerine inşa edilen bu yeni bakış açısı, okuyucuya romanın derinliklerine daha farklı bir gözle bakma fırsatı sunuyor. Kitap, başucu kitabı olma özelliğini korurken, okuyucuyu geçmişe dönük bir yolculuğa çıkararak, edebiyatın zamansızlığını ve evrenselliğini yeniden hatırlatıyor. Kitaptan kısa bir bölüm, okuyucuya romanın atmosferini ve yazarın yaklaşımını daha yakından tanıma imkanı sunuyor.
