Kurmaca kavramını “gerçeklikte bulunmayan, ancak varmış gibi algılanan unsurlar” olarak tanımlayan Vasquez, günümüzde bu kavramın sosyal medya ve yeni deneyim anlatım yollarıyla aşındığını dile getirdi.
Romanlara olan ilginin azaldığını ifade eden Vasquez, okuyucuların romanların sunduğu hakikate güvenlerinin zayıfladığını belirtti. Türk edebiyatıyla olan güçlü bağını vurgulayan Vasquez, Türkiye ile Latin Amerika kültürü arasında gizemli bir iletişim olduğunu hissettiğini söyledi. Türk edebiyatının önemli isimlerinden Orhan Pamuk’un eserlerine duyduğu hayranlığı ifade eden yazar, Türk geleneğinde bulduğu ruhların kendisi için son derece ilham verici olduğunu aktardı.
“Hayat hakkında sorduğumuz sorulara benzer yollarda ilerliyoruz,” diyen Vasquez, aldığı Uluslararası Alfaguara Edebiyat Ödülü’nün kariyerinde olumlu etkilere yol açtığını sözlerine ekledi. Ancak hiçbir ödülün, bir yazarın yalnızlık içinde yüzleştiği yaratıcı zorlukları ortadan kaldırmadığını da vurguladı. Bununla birlikte, ödüllerin okuyucu kitlesini genişlettiğini ve daha fazla insanın eserlerinden faydalanmasının kendisi için her zaman olumlu bir durum olduğunu belirtti. Vasquez, tüm bu deneyimlerini paylaşırken, yazmanın verdiği yalnızlık ve bağlılığın önemine dikkat çekti.