Lee Su-Yeon’un “Telefon Kulübesindeki Kız” adlı romanı okurlarıyla buluştu. Kitap, Düşbaz Kitaplar etiketiyle raflardaki yerini aldı. Eser, tanıtımında yer alan bir ifadeyle, “Tanrı’nın bize armağanı” olarak nitelendiriliyor.
Roman, okuyucuyu sıra dışı bir soruyla karşılıyor: Kendi arzusuyla bu dünyadan ayrılan birinin zihninden ve kalbinden geçen son düşünceleri işitmek ister miydiniz?
Kitap, dünyanın en dokunaklı öykülerinin bir araya geldiği Psikolojik Otopsi Merkezi’ni ve bu merkezin yakınında bulunan, yalnız bir telefon kulübesini merkeze alıyor. Yaşananlar, hem gidenlerin hem de arkalarında kalanların acılarını hafifleten, etkileyici bir insanlık fantazisini gözler önüne seriyor.
“Yeonnam-dong’un Neşeli Çamaşırhanesi”nin yazarı Kim Jiyun, kitapla ilgili düşüncelerini dile getirirken, insanların son düşüncelerini dinleyebileceğimiz bir telefon kulübesinin var olmasını dilediğini belirtiyor. Jiyun, kaybettiklerini özleyen ve hayata tutunmaya çalışan insanlar için bu kulübeden gelen sesin Tanrı’nın bir lütfu gibi olacağını ifade ediyor. Yazarın, baş karakter Jian’ın gözünden insanlara yaklaşımını samimi bulduğunu ekliyor.
“Hyunam-dong Kitabevi”nin çevirmeni Shanna ise romanın, intihar gibi hassas bir konuyu özenle ele aldığını vurguluyor. Okudukça insanın hem hüzün hem de umut duygularını aynı anda yaşadığını dile getiriyor. Yas ve keder üzerine yazılmış bu etkileyici eserin, uzun süre zihninden silinmeyeceğini belirtiyor. Romanın karakterleri gibi, o da uzun bir aradan sonra yaralarının kabuklarını kaldırıp huzuru aramaya cesaret ettiğini ifade ediyor.