Márquez’in kayıp romanının yayımlanması tartışmaları beraberinde getirdi
Nobel Edebiyat ödüllü Kolombiyalı yazar Gabriel García Márquez'in son romanı 'Ağustosta Görüşürüz', Mart ayında dünya genelinde yayımlandı
Nobel Edebiyat ödüllü Kolombiyalı yazar Gabriel García Márquez’in son romanı ‘Ağustosta Görüşürüz’, Mart ayında dünya genelinde yayımlandı ve bu haber, özellikle yazarın sadık okurları arasında büyük bir heyecan yarattı. Latin Amerika edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Márquez’in ölümünden 10 yıl sonra gün yüzüne çıkan bu eser, özellikle yazarın memleketi Kolombiya’da büyük bir talep gördü.
Ölümsüz eseri ‘Yüz Yıllık Yalnızlık’ın satışlarında yüzde 93’lük bir artışa neden olan ‘Kolera Günlerinde Aşk’ gibi diğer eserlerinin yanı sıra ‘Ağustosta Görüşürüz’, edebiyatseverler arasında önemli bir tartışma başlattı. Zira bu roman, Márquez’in ölümünden önce imha etmeyi istediği bir eser olarak biliniyordu. Bu nedenle, eserin yayımlanması vasiyete ihanet olarak yorumlandı.
Romanın yayımlanmasıyla ilgili tartışmalara, eserin içeriği de eklenince polemik daha da arttı. ‘Ağustosta Görüşürüz’, 46 yaşındaki Ana Magdelena Bach adındaki bir kadının yaşamını konu alıyor ve bu kadının Karayipler’deki bir adada annesinin mezarını ziyaret etmek için yaptığı yıllık yolculuğunu anlatıyor. Eleştirmenler, romanın Márquez’in en iyi eseri olduğunu belirtmekten kaçınırken, vasiyetine aykırı olarak yayımlanmasını eleştirdiler.
Uruguay’daki El Observador adlı web sitesinin yazarlarından Nicolás Tabárez, eserin yayımlanmasını sorgulayarak, Márquez’in vasiyetine saygı duyulması gerektiğini belirtti. Benzer şekilde, Uruguaylı yazar Mercedes Rosende ve Times’ın Edebiyat Ekleri Editörü Miranda France da eserin yayımlanmasını eleştirdiler.
Ancak Márquez’in varisleri, yani oğulları Rodrigo ve Gonzalo Garcia Barcha, babalarının ölümünden sonra bulunan bu eserin yayımlanmasında bir sakınca görmediklerini ve metnin umduklarından daha iyi olduğunu savundular. Rodrigo Garcia Barcha, babasının demans hastalığı nedeniyle karar verme yeteneğini kaybettiğini ve metin üzerinde bir yargılama yapamadığını belirtti.
Tartışmaya katılan Nicolás Tabárez, bu tür durumlarda ölümünden sonra yayımlanacak eserlerin hayranlarına bir armağan olabileceğini ancak bu tür yayımlamaların aynı zamanda ticari kaygılar taşıyabileceğini vurguladı. Tabárez’in görüşüne göre, son kararı okurlar verecek.
Bu durumda, Márquez’in son romanının yayımlanması konusu, edebiyatseverler arasında uzun süre tartışılacak gibi görünüyor.