Ngũgĩ wa Thiong’o’nun Çarmıhtaki Şeytan adlı romanı, Ayrıntı Yayınları aracılığıyla okuyucuyla buluştu. Roman, Kenya’da geçen ve kapitalizmin halk üzerindeki derin etkilerini işleyen bir hikaye sunuyor.
“Kalbin ormanı hiçbir zaman tüm ağaçlarından arındırılmaz. Evdeki sırlar yabancıların kulakları için değildir. Ilmorog da bizim evimizdir,” ifadeleriyle başlayan tanıtım metni, okuyucuyu romanın atmosferine davet ediyor.
Kenya’da, zenginliğin bir sarmaşık gibi halkı sardığı, sömürünün nesilden nesile aktarıldığı bir ortam resmediliyor. Kapitalizm, zenginlerin sofrasında bir ziyafet gibi kurulmuş ve ülkenin en masum ruhlarını bile zehirleyen karanlık bir düzen oluşturmuştur. Açlığın bedenleri kemirdiği, zenginliğin ruhları çürüttüğü bu coğrafyada, yaşam patronların ve yozlaşmış iş adamlarının gölgesinde, zayıfların ezildiği bir çarkta öğütülmektedir.
Roman, Kenya’nın arka sokaklarında, tozlu köylerinde ve şehirlerin gökdelenlerinde, şeytanın farklı yüzlerini sergiliyor. Bu şeytan, bir halkı sessizce tüketmekte ve hayallerini çalmaktadır. Warīīnga’nın yaşam mücadelesi, bu şeytanın gölgesinde bir uyanışa dönüşüyor. Warīīnga’nın sadece hayatta kalma çabası, özgürlük ve onur arayışına evrilerek derinleşiyor.
Afrika edebiyatının önemli yazarlarından Ngũgĩ wa Thiong’o, bu romanında bir halkın derin yaralarla dolu tarihini anlatıyor. Başkaldıranların mücadele ateşiyle yoğrulan bu tarih, kapitalizmin sarmalında insanlığını yitirmemeye çalışan bir kadının çığlığına dönüşüyor. Yazar, romanıyla kapitalizmin etkilerini ve insanlığın bu koşullar altında verdiği mücadeleyi çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.