Alanda sıcak, ılık ve soğuk odalar, mozaik süslemeler ve geniş bir dalış havuzu yer alıyor.
Pompeii Arkeoloji Parkı Direktörü Dr. Gabriel Zuchtriegel, yapılan keşifle ilgili açıklamasında, “Bu alanlar, adeta Pompeii halkının sadece bir dakika önce buradan ayrıldığı hissini veriyor,” dedi. Keşfedilen hamamda yer alan soyunma odası, canlı kırmızı duvarları, mozaik zeminleri ve taş oturma banklarıyla dikkat çekiyor.
İskeletler ve Ölülerin Eşyaları
Hamam kompleksinin bir bölümünde yapılan kazılarda, Vezüv Yanardağı’nın MS 79’daki patlaması sırasında hayatını kaybetmiş iki kişinin iskeletine rastlandı. İskeletlerden birinin 35-50 yaşlarında bir kadına ait olduğu, diğerinin ise genç bir erkeğe ait olduğu tespit edildi. Kadının yanında mücevherler ve sikkeler bulunurken, genç erkeğin elinde anahtarlar yer alıyordu.
Gelişmiş Isıtma Sistemi ve Lüks Yaşam Alanları
Keşfedilen hamamda, sıcak havanın döşeme altındaki kanallar ve duvarlardaki boşluklardan dolaşmasını sağlayan gelişmiş bir ısıtma sistemi kullanılmış. Alanda, mozaik desenlerle süslü soyunma odasından sonra sıcak odada dinlenme imkanı bulunuyor. Ardından, cilde sürülen yağların özel aletlerle temizlendiği ılık odadan geçiliyor ve en büyük alan olan soğuk odada yer alan havuza giriliyordu.
Bir Zenginlik Göstergesi: Sadece En Zenginler İçin
Kazı alanında yalnızca hamam kompleksine değil, aynı zamanda büyük bir ziyafet salonuna, ibadet için kullanılan küçük bir mavi odaya, çamaşırhane ve fırına da rastlandı. Bu yapıların, Pompeii’nin önemli isimlerinden Aulus Rustius Verus’a ait olduğu tahmin ediliyor. Dr. Zuchtriegel, “Pompeii’de özel hamama sahip birkaç konut bulunuyor. Bu, yalnızca en zenginlerin sahip olabileceği bir lükstü ve şimdiye kadar bulunan en büyük özel hamam olabilir,” şeklinde konuştu.
Pompeii’nin Geçmişine Işık Tutan Buluntular
Bölgede bulunan altın, gümüş sikkeler, mücevherler ve zarif cam eşyalar, antik Pompeii halkının yaşamına dair önemli ipuçları sunuyor. Dr. Alessandro Russo, “Bu tür eserleri bulduğumuzda, antik çağ ile günümüz arasındaki mesafe kayboluyor. Adeta geçmişe dokunuyoruz,” dedi. Çalışmaları yöneten Dr. Anna Onesti ise, “Bazı günler sıradan bir çalışma günü gibi başlıyor, ama sonra olağanüstü bir keşif yapıyoruz. Bu, Pompeii için büyüleyici bir dönem,” diyerek süreç hakkında heyecanını dile getirdi.