Birçok kişi birden fazla işle aynı anda meşgul olup tam anlamıyla odaklanamıyor, cep telefonları adeta hayatlarının merkezine yerleşiyor. Küresel siyasi belirsizlikler ve çevresel endişeler gençler arasında çıkış yolu arayışlarını artırırken, pek çok yetişkin kendine ayırdığı zamanı bile dolu dolu yaşayamadığını ifade ediyor.
Geçmişe Özlem: Yavaş ve Anlamlı Anlar
Gün batımını izlemek, klasik müzik dinlemek ya da bir tabloya uzun uzun bakmak artık pek kimsenin gündeminde değil. 1960’lı yıllarda, özellikle İzmir’in Buca ilçesinde 24 bahçeli, tek katlı evlerden oluşan Öğretmenevleri sokağında yaşayanlar, bu tür sakin ve anlamlı anların hayatın ayrılmaz parçaları olduğunu hatırlıyor. O dönemlerde kapılar ancak yatarken kapanır, insanlar tek paltolarıyla birbirini tanır, doğayla iç içe huzurlu bir yaşam sürülürdü. Bugün ise bireyler teknoloji makineleri arasında sıkışmış, doğal yaşamdan ve sakinlikten uzak kalmış durumda.
Metafizik ve Kaos: İnsanlığın Sınavı
Metafizik öğretilerde dünya boyutu kaosla eş tutuluyor ve insanlığın 5. boyuta geçerek bireyselliğin ötesine geçmesi bekleniyor. Ancak mevcut durum, ağır sonuçları olan bir sınav gibi görünüyor. İnsanlık, hızla azalan dikkat süresiyle – yaklaşık 8 dakikadan 8 saniyeye düşen – yüzeysel düşünmeye itiliyor. Dünya kaynaklarının metalaşmasının ardından, artık insanın da metalaştığı vurgulanıyor. Teknoloji ile kurulan ilişkinin yönü ve yapay zekanın rolü ise kritik tartışma konuları arasında.
Sanat ve Kültürde Yeni Tartışmalar: Sarah Jessica Parker ve Booker Ödülü
Bu karmaşık zamanlarda, kültür dünyasında da ilginç gelişmeler yaşanıyor. 27 yıldır televizyon ekranlarında olan ve bu hafta sona erecek olan “Sex and City” dizisinin başrol oyuncusu Sarah Jessica Parker, İngiltere’nin prestijli edebiyat ödülü Booker’ın jüri üyeliğine seçildi. Parker’ın yapım şirketinin filme uyarlayacağı bir romanın da finalistler arasında olması ise tartışmaları alevlendirdi. Eleştirmenler, bir oyuncunun bu kadar entelektüel bir ödül jürisine seçilmesini sorgularken, bazı yazarlar bu durumu entelektüel seçkinciliğe karşı bir eleştiri olarak değerlendiriyor.
Booker Ödülü, Kazuoi İshiguro, Margaret Atwood, Salman Rüşdi gibi büyük isimlerin kazandığı köklü bir ödül olarak biliniyor. Finalistler arasında Hintli yazar Kiran Desai’nin yeni romanı ‘Sonia ve Sunny’nin Yalnızlığı’ öne çıkıyor. Kazanan ise 10 Kasım’da açıklanacak.
Sex and City’den ‘And Just Like That’e: Değişen Dünyaya Gerçekçi Bakış
Sex and City’nin devamı niteliğindeki “And Just Like That” dizisi, günümüzün New York’unda gençlerin karmaşık sosyal ve kültürel sorunlarını samimi bir dille ele alıyor. Cinsiyet kimliği seçimleri, Batı toplumlarındaki politik doğruculuk ve sosyal çeşitlilik gibi güncel temalar tatlı bir şekilde işleniyor. Dizi, ünlü karakter Carrie Bradshaw’un zorluklarını ve yeni yaşamına uyum çabasını da gerçekçi bir bakış açısıyla sunuyor.
Sarah Jessica Parker, dizinin finalinde duygusal bir veda mesajı yayımlayarak, 27 yıllık Carrie Bradshaw karakterinin hayatındaki önemine değindi. Dizinin yapımcısı Michael Patrick King ise yayın hayatının sonuna gelmenin doğru zaman olduğunu belirtti.