Albert Camus ve Louis Germain arasındaki mektuplardan oluşan “Sevgili Bay Germain”, Berna Günen’in çevirisiyle Can Yayınları tarafından okuyucuyla buluştu. Kitap, Camus’nün öğretmenine duyduğu derin minneti ifade eden mektupları içeriyor.
Kitabın tanıtım metninde, Camus’nün şu sözlerine yer veriliyor: “Size içimden geldiği gibi yazmadan önce, etrafımdaki gürültünün biraz dinmesini bekledim. Bana büyük bir paye verdiler, ama ben bunu ne aradım ne de istedim. Ancak haberi aldığımda annemden sonra aklıma gelen ilk kişi siz oldunuz. Eğer siz olmasaydınız, yoksul bir çocuğa el uzatmasaydınız, verdiğiniz eğitim ve örnekler olmasaydı, bunların hiçbiri olmazdı.”
Bu yazışmalar, sadece kişisel bir teşekkür olmanın ötesinde, Camus’nün kökenlerine, eğitime ve insan olmanın özüne dair samimi bir tanıklığı sunuyor. “Sevgili Bay Germain”, büyük bir yazarın, kendi varoluşunun temelini oluşturan ilk kıvılcıma dönüp baktığı ender anlardan biri olarak değerlendiriliyor ve hem edebi hem de kişisel bir belge niteliği taşıyor. Kitap, bir yazarın gelişim sürecine ışık tutarken, aynı zamanda bir öğretmenin bir öğrencinin hayatındaki dönüştürücü etkisini de gözler önüne seriyor. Camus’nün içtenlikle kaleme aldığı bu mektuplar, okuyucuya derin bir düşünce yolculuğu vaat ediyor.
