Telegram uygulamasının kurucusu Pavel Durov, son zamanlarda yaptığı açıklama ile dünya gündemine yeniden girdi. Durov, sahip olduğu yaklaşık 17 milyar dolarlık serveti, 100’den fazla biyolojik çocuğuna eşit olarak paylaştırmayı planladığını duyurdu. Bu açıklama, Durov’un üç farklı ilişkiden doğan altı çocuğu ile birlikte, yıllar boyunca yaptığı sperm bağışları sonucu ortaya çıkan 12 farklı ülkede bulunan yaklaşık 100 biyolojik çocuğun sayısını da beraberinde getirdi.
Bu durumun kamuoyunda geniş yankı bulmasının temel nedeni, Moskova’da faaliyet gösteren AltraVita kliniğinin sosyal medyada yaptığı bir duyuru oldu. Klinik, Pavel Durov’un sperm bağışçıları arasında yer aldığını belirterek, 37 yaş altındaki kadınlara ücretsiz tüp bebek tedavisi imkanı sundu. Tedavi masraflarının tamamen karşılanacağı belirtildi. Klinik tarafından yapılan açıklamalar, başvuruların yalnızca bekar kadınlara kabul edildiğini ve olası hukuki sorunların önüne geçmek için başvuranların belirli kriterlere uygun olması gerektiğini vurguladı. Klinik çalışanlarından bir doktorun Wall Street Journal’a yaptığı açıklamalar, başvuranların profillerinin benzer özellikler taşıdığını gösterdi.
Durov, bu konuyu daha da ileri götürerek, biyolojik çocuklarının ileride birbirlerini bulabilmeleri için genetik verilerin doğrulanmasına imkan tanıyacak bir sistem üzerinde çalıştığını belirtti. Bu sistem kapsamında DNA kodlarının erişilebilir hale getirilmesi fikrini de açıkça dile getirdi. Servetin paylaşımı konusunda ise net bir çerçeve çizildi. Forbes’e göre Durov’un net serveti yaklaşık 17 milyar dolar seviyesindeyken, bu varlığın tamamı biyolojik çocukları arasında eşit olarak (kişi başı 170 milyon dolar) dağıtılacak. Telegram uygulamasının değerlemesinden kaynaklanan bu servetin büyük bir bölümü, Durov’un geçmişte yaptığı Bitcoin yatırımlarından elde edildiği biliniyor.
Ancak bu mirasın hemen kullanılabilir olmaması önemli bir detay. Durov, Lex Fridman Podcast’te yaptığı bir açıklamada, genetik bağın doğrulanması şartıyla mirasın yalnızca 30 yıl sonra erişilebilir olacağını belirtti. Bu gecikmenin, çocukların kendi hayatlarını bağımsız bir şekilde kurabilmeleri için gerekli olduğu düşünülüyor. Bu durum, Durov’un çocuklarına olan sorumluluğunu ve onların geleceği için düşündüğünü gösteren dikkat çekici bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir.
