Üzeyir Karahasanoğlu’nun yeni öykü kitabı “Dünya Bir Rüzgâr”, Vapur Yayınları tarafından okuyucuyla buluştu. Karahasanoğlu, bu yeni eserinde tarihin büyüsünü, anın gücünü ve insanın karmaşık doğasını bir araya getiriyor.
Kitapta okurlar, yüzyıllar öncesine yolculuk yapacak, Beyazıt Kulesi’nin siluetine tanık olacak, bir hayvan türünün yok oluşuna şahitlik edecek ve ölümsüzlük lanetine mahkum olmuş bir korsanla birlikte kürek çekecek. Alevler ahşap konakları yutarken, bir tulumbacının sevgilisine duyduğu aşkın sıcaklığı yüreklere dokunacak ve tuhaf bir şeyhin gölgesinde geçmişin sırları açığa çıkacak.
“Dünya Bir Rüzgâr”, okuyucuyu kadim rüzgarın kollarına bırakarak, onları derin bir değişim yolculuğuna çıkarıyor. Yazar, kurmaca ve gerçeği ustalıkla harmanlayarak, edebiyatın farklı türlerindeki deneyimlerini öykücülüğe yansıtıyor.
Kitaptan bir alıntı:
“Art arda beş altı kuşun işini gören Fazıl Reis “Gelin alın şunları,” dediğinde nutkumuz tutulmuştu. Yine de atıldık kadırgadan. Kayaların üzerinde çarçabuk yolduk tüylerini. Binlerce kuşun önünde öldürdüklerimizin tüylerini yolmak hoş değilse de neler görmüştü bu gözler neler! Sonra ikisi kazanlara atıldı, üçü çevirmeye takıldı, birazı çorbaya, pilava ayrıldı. İlk orada duyduk, guark kuşunun ateşe damlayan yağlı etinin kokusunu ve ilk orada dişledik, kızarmış etini. Kudurtan bir lezzeti vardı ve binlerce göz üzerimize çevriliyken bile daha fazla yiyebilmek için birbirimizle yarışıyorduk. Haftalardır boğazımızdan kayda değer tek lokma geçmediğinden miydi bu vahşiliğimiz? O an öyle sanıyorduk. Hâlbuki hiçbirimizin bilmediği bir kapıdan geçmiştik. Her öğün yiyebilir, doyduktan sonra yiyebilir, çatlayana kadar yiyebilirdik. Nitekim öğürürken bile yeni lokmalar tıkmanın telaşındaydık ağzımıza.”
Üzeyir Karahasanoğlu, daha önce “Geçmişi Beklemek” adlı ilk kitabıyla Sennur Sezer Emek-Direniş Öykü Ödülü’nü kazanmış ve “Gece Hep Gece” adlı ikinci kitabıyla Emine Işınsu Roman Ödülü’nde mansiyon almıştı. Yazarın öyküleri çeşitli dergilerde ve seçkilerde de yayımlandı.
