Aydın Adrian Bahar son kitabında okurları disiplinler arası bir düşünce yolculuğuna çıkarıyor. “Oluş ve Boşluk Arasında Baladlar – Yaratıcı Yanlış Okumalar: Anlamın İcadı” adlı çalışma; felsefe, sanat ve bilimin kesiştiği yerde yeni anlam arayışına girişiyor.
Epsilon Yayınevi’nden çıkan “Oluş ve Boşluk Arasında Baladlar”, çağdaş düşüncenin sınırlarını zorlayan, disiplinler arası bir kavrayışla yazılmış özgün bir deneme kitabı. Aydın Adrian Bahar, felsefe, sanat, tarih ve bilimi buluşturduğu bu çalışmada, “yaratıcı yanlış okuma” kavramı üzerinden anlamın nasıl kurulduğunu sorguluyor.
Kitap, klasik düşünce kalıplarını tersine çeviren bir soruyla başlıyor: “Anlam, bulunduğumuz şey mi, yoksa yarattığımız bir şey mi?” Bahar, “yaratıcı yanlış okuma” yöntemini merkeze alarak, bildik kavramları yeniden kuruyor. Nietzsche’nin perspektivizminden Foucault’nun bilgi-iktidar ilişkisine, Stravinsky’nin “Bahar Ayini”nden günümüz dijital kültürüne kadar uzanan geniş bir yelpazede, okuyucuyu alışılmış düşünme biçimlerinin dışına davet ediyor.

Yaratıcı Yanlış Okumalarla Anlamın Peşinde
Her biri müzik, felsefe ya da tarihsel bir örnekle açılan dokuz bölüm; “anlam”, “kimlik”, “kitle”, “ilişki”, “yenilik”, “entelektüel”, “değişim”, “kalıplar” ve “anlamsızlık” eksenlerinde ilerliyor. Bölümler arasında, deneysel araştırmalar ve tarihsel olaylar aracılığıyla hem teorik hem ampirik düşünceye yer veriliyor.
Yazar Aydın Adrian Bahar, kitabında “yaratıcı yanlış okuma” adını verdiği özgün bir yöntem geliştiriyor. Bu yaklaşımda, klasik düşünce biçimlerini tekrarlamak yerine, bilinçli bir sapmayla onları yeniden yorumlamak ve yeni anlam katmanları yaratmak hedefleniyor.
Eser, “Ben”, “Kitle” ve “Öteki” üçgeninde varoluşun sancılarını ve boşluklarını tartışırken, okuyucuyu düşünmeye, sorgulamaya ve kendi anlamını inşa etmeye davet ediyor. Yazar, “Oluş” ile “Boşluk” arasında salınan insan deneyimini bir “balad” formunda kurguluyor ve felsefi olduğu kadar şiirsel bir dil kuruyor.
Düşünceye Çağrı: “Sapere aude, incipe!”
Aydın Adrian Bahar, giriş bölümünde kitabını “düşünmeye cesaret et, başla” çağrısıyla tanımlıyor. “Kılavuz değil, elinizde şekil alan bir hamur gibi,” diyerek okuyucuyu hazır anlamlar yerine kendi bağlamlarını kurmaya davet ediyor. Eser, sanatın zarafetiyle bilginin ışığını birleştiren nadir metinlerden biri olarak, entelektüel merakı diri tutmayı hedefliyor.

Yazar Hakkında
Aydın Adrian Bahar, 1985 yılında Bulgaristan’ın Razgrad kentinde doğdu. Dört yaşında yerleştiği Bursa’da büyüdü. Bursa Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı’nda Türk sanat müziği eğitimi aldıktan sonra Oxford Brookes Üniversitesi’nde lisansını tamamladı ve Oxford Üniversitesi Saïd Business School’da yönetim ve strateji üzerine eğitim gördü. Strateji ve inovasyon danışmanı olarak, kurum stratejileri, iş modeli tasarımı ve tasarım odaklı düşünme alanlarında çalışmaktadır. “Oluş ve Boşluk Arasında Baladlar”, onun uzun yıllardır yürüttüğü felsefi ve sanatsal düşünme pratiklerinin bir sentezidir.
Arka Kapak Yazısından
“Soruyu değiştirirsek, hatırlanan dünya değişir.”
İçinde bulunduğumuz bir oluş… “İdeal”in yerinde duran devasa bir boşluk… Bu ikisi arasında mekik dokuyan ve dahi dokuduklarını paylaşan bir zihin… Bu zihnin içinde (lütfen yalın ayak) yürürken tanıdık bir hisse, anlama, oluşa, boşluğa rastlayabilir yahut ilk kez duyacağınız baladlar işitebilirsiniz. Sayfalar arasında gezinirken duyduklarınıza ıslıkla eşlik edebilme ihtimaliniz ise kitabın yazılma sebebidir. “Biçim olarak disiplinler arası bir füzyon tasarladım. Her bölüm bir müzikle açılır, bir çizim ve mısra iç dünyamızda yani bizdeki bir ritmi tetikler. Çünkü burada ritim önemlidir. İlk soruyu ve yoklamayı uyandırır. Ardından alıntılar, kavramlar ve seçilmiş tarihsel bir olay tartışmayı açar. Sonrasında yapmaya çalıştığım yaratıcı yanlış okuma gezinmeleri başlar. Tıpkı bir şehri gezer gibi düşüncelerin ve cümlelerin ara sokaklarında geziniriz. Son bölümde bir deney veya araştırma, düşünceyi veriyle yoklar. Teoriyle pratik birbirini tartar. Bu, yaratıcı düşünce ve bakış açıları ile aklın ölçüsünü tartıştıran kasıtlı bir kurgudur.”