Denizli’nin Çal ilçesinde bulunan Aşağıseyit Höyük’te 2001 yılından beri sürdürülen arkeolojik kazılar, bölgenin tarihine ışık tutmaya devam ediyor. İzmir Demokrasi Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erim Konakçı başkanlığındaki kazı çalışmalarında, bu yıl Helenistik döneme ait yanmış bir ev ve bir kale suruna ulaşıldı.
Doç. Dr. Konakçı, höyükteki buluntuların, Geç Kalkolitik dönemden Roma dönemine kadar uzanan bir yerleşim olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Alanda sekiz farklı dönemde yerleşim izine rastlandığı ifade ediliyor. Bu yılki kazılarda Helenistik dönem sur duvarlarına ve Erken Tunç Çağı’na ait yapı katlarına odaklanıldı. Sur duvarlarının MÖ 280 yılında inşa edildiği tahmin ediliyor. Erken Tunç Çağı’na ait evlerde ise günlük yaşama dair önemli verilere ulaşıldı.
Evlerde buğday, incir ve üzüm çekirdekleri gibi gıda kalıntıları bulundu. Ayrıca dokumacılık yapıldığına dair kanıtlar ve evlerin içine yerleştirilmiş çömlekler içerisinde bebek gömüleri tespit edildi. Bölgenin bağcılık geçmişinin 4500 yıl öncesine dayandığı, bulunan üzüm çekirdekleriyle ortaya konuluyor. Kazılarda 4500 yıllık yanmış bir evin kalıntıları da gün yüzüne çıkarıldı.
Yanmış evin içinde kaplar, heykelcikler, kemikten ve bronzdan yapılmış aletler bulundu. Evin kuzey ve güney duvarlarının sağlam durumda olduğu görüldü. Doç. Dr. Konakçı, bu yapı gruplarıyla karşılaşmanın heyecan verici olduğunu vurguladı. Höyükte bulunan kale surlarının da Helenistik döneme ait olduğu düşünülüyor.
Kalenin üzerine daha sonra yerleşim yapılmadığı için tüm verileriyle ortaya çıkarılma imkanı bulunuyor. Doç. Dr. Konakçı, bu dönemde Galatlar ile Seleukoslar arasında askeri mücadeleler yaşandığını ve Seleukosların bölgeyi koruma amacıyla bu tür küçük gözetleme birimleri ve kaleler inşa ettiğini belirtiyor. Aşağıseyit Höyük’ün stratejik konumu nedeniyle hem tarım hem de askeri amaçlarla kullanılmış olabileceği değerlendiriliyor. Helenistik döneme ait kale kazılarının sınırlı sayıda olması nedeniyle Aşağıseyit’teki çalışmalar ve elde edilecek eserlerin büyük önem taşıdığı ifade ediliyor.