Programda, Manguel’in Ahmet Hamdi Tanpınar’ın izlerini sürdüğü Türkiye ziyaretini konu alan “Manguel’in Türkiye Yolculuğu: Tanpınar’ın İzinde” adlı belgeselin ilk gösterimi yapıldı.
Etkinlikte izleyiciyle buluşan belgesel, Manguel’in Tanpınar’ın “Beş Şehir” adlı eserinden ilhamla İstanbul, Erzurum, Konya, Ankara ve Bursa’ya yaptığı yolculukları ve Türkiye’ye ilk kez davet edildiği 2013 yılındaki süreci mercek altına alıyor. Belgeselin yönetmenliğini, hayatını kaybeden Didem Şahin’in ardından Melik Külekci üstlendi.
“İstanbul’a ilk geldiğimde Alice Harikalar Diyarındaymışım gibi hissettim”
Program sırasında Anadolu Ajansı’na konuşan Manguel, İstanbul’a ve Türkiye’ye duyduğu hayranlığı dile getirerek, kente dair etkileyici bir benzetme yaptı:
“Çocukken ‘Alice Harikalar Diyarında’yı okursunuz ama oraya hiç gitmemişsinizdir. İstanbul’a ilk geldiğimde, hiç görmediğim ama bir şekilde tanıdık gelen şeylerle karşılaştım. Gerçekten de harikalar diyarına gelmiş gibi hissettim.”
Yazar, Türkiye ile kişisel bağlarının çocukluk dönemine uzandığını belirterek, büyükbabasının anlatımları sayesinde Türkiye’ye her zaman özel bir yakınlık hissettiğini söyledi.
“Dedem sayesinde Türkiye hep ailemde ‘bizim yerimiz’ gibi görüldü. Umarım bir sonraki hayatımda Türkiye’de doğarım,” diyerek ülkeye olan sevgisini dile getirdi.
Tanpınar’a Saygı Duruşu: Gözle Görülmüş Notlar
Etkinlikte Tanpınar’a olan hayranlığını da paylaşan Manguel, yazım süreci hakkında şunları söyledi:
“Tanpınar’ın şehirlerini daha önce sadece kitaplardan biliyordum. Bu kez o şehirleri gözümle görmek ve kendi notlarımı oluşturmak istedim. Yazdığım kitap, aslında Tanpınar üzerine tutulmuş gözlem notlarından ibaret.”
Söyleşinin ardından Manguel, kitaplarını imzalayarak okurlarıyla birebir temas kurma fırsatı da buldu.
Manguel, İstanbul Modern’de de Konuşacak
Etkinlik serisi bununla sınırlı kalmadı. Manguel, ertesi gün İstanbul Modern’de sanatçı Ali Kazma ile birlikte bir söyleşide yer alacak.
“Aklın Manzaraları” başlıklı sergi kapsamında düzenlenecek bu etkinlik, Kazma’nın “Alberto Lizbon’da” adlı çalışması üzerinden Manguel’in Fransa’daki özel kütüphanesinin Portekiz’e taşınma sürecine odaklanıyor.
Söyleşinin moderatörlüğünü serginin küratörlerinden Demet Yıldız Dinçer üstlenecek. Bu etkinlik aynı zamanda “Aklın Manzaraları” sergisinin ilk kamusal oturumu olacak.