- Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, 26 Ekim Pazar günü izleyicileri belgesel sinemanın etkileyici dünyasına taşıdı. Festivalde “belgesel günü” olarak adlandırılan bu özel günde, Hatay depreminin ardından yeşeren umut dolu öykülerden, insanlık tarihinin derinliklerine uzanan yapımlar sinemaseverlerle buluştu. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Perge Salonu’nda düzenlenen gösterimlerde “Hayatın Çizgisi”, “Köklere Yolculuk” ve “Hümanist Bir Deha: Gazi Yaşargil” adlı belgeseller, anlatıları ve ardından gerçekleştirilen söyleşilerle seyircilere unutulmaz bir deneyim sundu.
“Hayatın Çizgisi”, yönetmenler Osman Sarp Altay ve Deniz Toprak imzasıyla, 2023 Hatay depreminin ardından bölgede yeniden canlanan yaşamı mercek altına alıyor. Belgeselde, deprem bölgesine yardım için giden Deniz adlı bir gönüllünün, Samandağ sahilinde sörf ile tanışması ve gençlere sörf eğitimi vermesiyle başlayan umut dolu bir sürecin izleri sürülüyor. Yönetmen Osman Sarp Altay, gösterim sonrası yaptığı konuşmada, belgeselin çıkış noktasının, küçük bir adımın bir şehrin gençlerinin hayatını nasıl değiştirebileceği ve felaketlerden sonra umutsuzluğa kapılmamanın önemi olduğunu vurguladı.
Akademisyen ve yönetmen Bülent Vardar’ın “Köklere Yolculuk” belgeseli, ailesinin Balkan Savaşı döneminde başlayan göç hikâyesini ele alıyor. Yapımı yedi yıl süren bu filmde Vardar, kendi ailesinin geçmişine doğru bir yolculuğa çıkarken, mübadele döneminin her iki tarafındaki insanların yaşadığı ortak acıları dile getiriyor. Vardar, Rumların da Türkler kadar acı çektiğini ve bu hikâyeyi her iki tarafın bakış açısıyla anlatmaya çalıştığını ifade etti.
Yönetmen Atıl İnaç’ın imzasını taşıyan “Hümanist Bir Deha: Gazi Yaşargil” belgeseli, Türkiye’nin yetiştirdiği önemli bilim insanlarından Prof. Gazi Yaşargil’in olağanüstü yaşamını beyaz perdeye taşıdı. Gösterimin ardından düzenlenen söyleşiye yönetmen İnaç’ın yanı sıra yapımcılar Gülen Güler ve Derya Tarım ile Yaşargil’in meslektaşı Cengiz Kuday katıldı. Yönetmen Atıl İnaç, çocukluk kahramanının hikâyesini anlatmanın kendisi için çok özel bir deneyim olduğunu dile getirdi. Yapımcı Gülen Güler ise filmin, iyileştirme arzusunun, merakın ve insanlığa adanmışlığın hikâyesi olduğunu vurguladı.
26 Ekim günü, Altın Portakal’da belgesellerin güçlü sesiyle yankılandı. Hatay’dan Yunanistan’a, bilim laboratuvarlarından sörf tahtalarına uzanan bu çeşitli hikâyeler, umudu, dayanışmayı ve insanlığın ortak duygularını bir kez daha hatırlattı.
