Yazar: Edebi Bülten

Memduh Şevket Esendal’ın kaleminden çıkan “Tahran Anıları ve Düşsel Yazılar” adlı eser, Elips Kitap etiketiyle okuyucularla buluştu. Türk edebiyatının üretken isimlerinden Esendal, yaşamı boyunca kendini geliştirmeyi ve yeni şeyler öğrenmeyi ilke edinmiş bir yazar olarak öne çıkıyor. Sadece hikaye ve roman yazmakla kalmayıp, çeşitli resmi görevlerde de bulunmuş donanımlı bir şahsiyet. Esendal’ın hayatının önemli bir bölümü, elçilik görevleri nedeniyle farklı ülkelerde geçti. Bu durum, onu kendi ülkesinden uzaklaştırarak bambaşka kültürlerle ve yaşamlarla tanışmasına olanak sağladı. Yazmak onun için bir tutku olduğundan, Tahran’da geçirdiği elçilik yıllarını da kayda geçirmeyi ihmal etmedi. “Tahran Anıları ve Düşsel Yazılar”, Esendal’ın İran’ın karmaşık siyasi atmosferinde…

Tolga Aydoğan’ın “Bağımsızlık Yolu” adlı eseri, Bilgi Yayınevi etiketiyle okuyucuyla buluştu. Kitap, özellikle genç okurları hedef alarak, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesini ve Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğini detaylı bir şekilde ele alıyor. Kitabın tanıtımında vurgulandığı üzere, vatan topraklarının kolay kazanılmadığı ve bu nedenle tarihin iyi öğrenilmesi gerektiği belirtiliyor. Aydoğan, bu düşünceyle, çocukların ve gençlerin ilgisini çekecek sürükleyici bir roman tarzında kaleme aldığı eserinde, Çanakkale Savaşı’ndan başlayarak Kurtuluş Savaşı’nın tüm önemli aşamalarını aktarıyor. “Bağımsızlık Yolu”, okuyucularına tarihi olayları bir roman akıcılığı içinde sunmayı amaçlıyor. Bu sayede, tarihimizi heyecanla okurken, aynı zamanda belgelerle desteklenen, kaynak kitaplarla zenginleştirilen, fotoğraf ve çizimlerle görsel bir şölen sunan…

Necib Mahfuz’un Nobel Ödülü sahibi olduğu Kahire Üçlemesi’nin son bölümü olan Şeker Sokağı, okuyucularla buluştu. Eser, Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayımlandı. Şeker Sokağı, aşkın, otoritenin, inancın ve modernliğin kesişim noktalarına odaklanırken, aile bağlığı ve bireysel arzuların çatışmasını irdeliyor. Mahfuz, bu kapsamlı romanda, bir ailenin üç neslinin değişen yaşamlarını takip ederek, iki dünya savaşı arasındaki Mısır’ı ve Mısır halkını çeşitli perspektiflerden ele alıyor. Roman, Kahire’nin dar sokaklarından üniversite kampüslerine, tramvay hatlarından şehrin canlı meydanlarına uzanıyor. Şeker Sokağı’na bakan bir aile evinin penceresinden insanlığa bir bakış sunuluyor. Birey ile toplum arasındaki çatışma evrensel bir yaklaşımla işlenirken, günlük yaşamın endişeli sevinçleri, gerçekleşmemiş arzular…

Abdulrazak Gurnah’ın romanı Terkediş, okurlarla buluştu. Roman, Müge Günay’ın çevirisiyle İletişim Yayınları tarafından yayımlandı. Terkediş, çağdaş dünya edebiyatında sömürgecilik sonrası dönemin en dikkat çekici eserlerinden biri olarak nitelendiriliyor. Kitap, kolonyalizmin hem bireysel hem de siyasi etkilerini, üç farklı neslin iç içe geçmiş yaşam öyküleri üzerinden ele alıyor. Gurnah, bu romanında, medeniyetin sınırlarında parçalanan bir ülkeyi, göç edenlerin peşini bırakmayan suçluluk duygusunu, yersizliği, geride kalanların üzerine çöken karanlığı, dinin ve geleneğin sarsılmaz bir biçimde koruduğu değerleri ve yok ettiği aşkları anlatıyor. Öykü 1899 yılında başlıyor. Çölde kaybolan ve yaralı bir şekilde Doğu Afrika sahilindeki bir kente ulaşan İngiliz gezgin Martin Pearce,…

Adam Phillips’in “İlgi Arayışı” adlı yeni eseri, Ayrıntı Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluştu. Kitap, ilginin insan yaşamındaki merkezi rolüne odaklanarak, dikkat çekme arayışımızın kimliğimiz ve deneyimlerimiz üzerindeki derin etkilerini inceliyor. Phillips, okuyucuyu, neleri ilgi çekici bulduğumuz, bu ilgiyi nasıl geliştirdiğimiz ve kendimizi neyle ilgilenir halde bulduğumuz gibi temel sorular üzerinde düşünmeye davet ediyor. Yazar, yaşamımızın, çocukluktan yetişkinliğe kadar, bir anlamda ilgi çekme çabasıyla şekillendiğini savunuyor. Ancak bu ilgi arayışının nedenleri ve hedefleri her zaman açık olmayabilir. Kendimizde ve dış dünyada neyin ilgiye değer olduğu, aradığımız ilgiyi bulduğumuzda ne gibi sonuçlar beklediğimiz gibi konular belirsizliklerle dolu olabilir. Phillips, ilginin, utanç, benlik ve…

Aydın Adrian Bahar son kitabında okurları disiplinler arası bir düşünce yolculuğuna çıkarıyor. “Oluş ve Boşluk Arasında Baladlar – Yaratıcı Yanlış Okumalar: Anlamın İcadı” adlı çalışma; felsefe, sanat ve bilimin kesiştiği yerde yeni anlam arayışına girişiyor. Epsilon Yayınevi’nden çıkan “Oluş ve Boşluk Arasında Baladlar”, çağdaş düşüncenin sınırlarını zorlayan, disiplinler arası bir kavrayışla yazılmış özgün bir deneme kitabı. Aydın Adrian Bahar, felsefe, sanat, tarih ve bilimi buluşturduğu bu çalışmada, “yaratıcı yanlış okuma” kavramı üzerinden anlamın nasıl kurulduğunu sorguluyor. Kitap, klasik düşünce kalıplarını tersine çeviren bir soruyla başlıyor: “Anlam, bulunduğumuz şey mi, yoksa yarattığımız bir şey mi?” Bahar, “yaratıcı yanlış okuma” yöntemini merkeze…

Emre Turan’ın yeni romanı Gastronomi Şövalyesi, Fihrist Kitap etiketiyle okurlarla buluşuyor. Roman, oburluğun lanetlediği bir kralın ölümüyle başlayan ve toprakları çürüterek insanlığı hafıza kaybına sürükleyen gizemli bir kıtlık dönemini konu alıyor. Yamyamlık fısıltılarının yayıldığı ve şehirlerin ölü koktuğu bu karanlık çağda, umut artık sadece bir kelime olarak kalmıştır. Efsaneye göre bereketin ve lezzetin son kalesi olan Ladaga’ya doğru zorlu bir yolculuk başlar. Bu yolculuğun kahramanı ise, kılıcını bir şef bıçağı kadar ustalıkla kullanan ve damağı bir harita kadar bilgili olan diyarın tek Gastronomi Şövalyesi Ray’dir. Ray ve genç yardımcısı Kekik için bu arayış, sadece karınlarını doyurmanın çok ötesine geçer. Damağın…

Mairead Case’in romanı “Sabaha Görüşürüz”, Kuzey Baykal’ın çevirisiyle okuyucuyla buluşuyor. Romanın tanıtım metninden bazı kesitler: “Seni sevmeyen birisine fotoğrafını çektirir misin?” “Nereye gitmen gerektiğini nasıl bilebilirsin?” “Evlenmek nasıl hissettirir?” “Ölene kadar her gün aynı kişiye nasıl bakarsın?” “Ya kimse seni bir daha onun anladığı gibi anlamazsa?” “Birisiyle aynı yatağı yeteri kadar paylaşırsan rüyaları da paylaşabilir misin?” “Hiç kendini mutlu etmeyecek bir hayatın yasını tuttun mu?” Hikaye, Rosie, John ve isimsiz bir anlatıcının etrafında şekilleniyor. Üçü de küçük bir kasabada yaşayan 17 yaşındaki gençlerdir. Rosie, tanınmış bir yazarın, kendini mistisizme adamış kızıdır. John, eski sevgilisi, tavşan kostümü giyerek çocuklara dondurma satıyor…

Barbaros Altuğ’un yeni romanı “Uzun Bir Kışın En Karanlık Gecesi” Everest Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı. Roman, okuyucuyu derin ve düşündürücü bir yolculuğa çıkarıyor. Romanın temel soruları insan varoluşunun özünü sorguluyor: İnsan ne ile yaşar? Hava, su, ekmek, et gibi temel ihtiyaçların ötesinde hayaller ve umutlar da hayatta kalmak için yeterli midir? Hikâye, Şile’de yerel bir gazetede çıkan kayıp ilanıyla başlıyor: Subay Güneş T. kaybolmuştur. Bu olayın ardından, İstanbul’a sadece yüz kilometre uzaklıkta bulunan bu küçük şehirde bir deprem meydana geliyor. Anlatıcı ise, aidiyet duygusundan yoksun bir şekilde, Berlin’den seslenerek bu olaylara farklı bir perspektif sunuyor. Barbaros Altuğ, dördüncü romanında…

Richard Firth-Godbehere’in “Duygular Üzerinden İnsanlık Tarihi” adlı eseri, Diplomat Yayınları tarafından okuyucuyla buluştu. Kitap, insanlık tarihine duygusal bir perspektiften bakmayı amaçlıyor. Kitabın tanıtım metninde Howard S. Liddell’in, “İnsan duygularının ilkel güçleri, nükleer füzyondan daha tehlikeli ve daha yıkıcıdır. Çağımızın temel bilimsel sorununun duygu sorunu olduğundan kimin şüphesi olabilir ki?” ifadelerine yer veriliyor. İnsanların kendilerini rasyonel varlıklar olarak görme eğiliminde olduğu, hayatta kalmak için akıl yürütme ve mantığın kullanıldığı düşüncesine rağmen, insanlık tarihinin en önemli anlarının çoğunun duygularla şekillendiği vurgulanıyor. Mantık ve aklın insanlığın temel taşları gibi görünmesine rağmen, tarih boyunca en büyük dönüşümlerin ardında duyguların yattığına dikkat çekiliyor. Korkunun imparatorlukları…