Walt Whitman’ın kıyada kalmış bir mektubu şimdiye kadar yazılmış en güzel aşk reddiyesi olabilir. Her yazar bilir ki popüler olduktan sonra okurlarla kurulan iletişimi sürdürmek de zor bir hal alabilir. Hatta okurlar arasından aşk ilan edenler de çıkabilir.
Anne Gilchrist isimli kadın salgın hastalıktan kocasını kaybetmiş bir kadındı. Whitman’ın Çimen Yaprakları kitabı çıktığında şiirlerden büyülendi ve hemen Whitman’a aşk dolu bir mektup yazdı. Yazdığı mektup şu ifadeleri içeriyordu:
Bu mektuba Whitman tarafından bir cevap gelmedi. Ancak cevap gelmeyince Gichrist tekrar bir mektup yazdı ve şöyle dedi: “Beni böyle bir noktada belirsizliğin gereksiz acısından kurtartın lütfen. Artık sizden bir yanıt bekliyorum.”
Whitman ise bu mektuptan iki hafta sonra yani 1871’de şu mektubu yazdı:
[perfectpullquote align=”full” bordertop=”false” cite=”” link=”” color=”” class=”” size=””]“Mektubunuza sizinki kadar sarsılmaz bir ruhla yanıt vermek için doğru anı bekliyordum. Ancak bunu her zaman yapmak pek mümkün olmuyor, ruh halim istediğim hale girmekten kendisini alıkoyuyor gibi görünüyor. Ruhuma keşke bir kutsal gün versem ve sakinleşse, etkilerden uzak saf hale gelebilse. Ama en azından aşkınıza karşı duyarsız olmadığımı fazla geciktirmeden göstereyim. Ben de sana sevgilerimi iletiyorum. Şimdi çok kısa yazdığım için hayal kırıklığı yaşıyorsunuz muhtemelen. Benim sevgim kitabım içindedir ve en doğru yanıtımdır. Onun içinde ruhum ve bedenim bulunuyor. Muhtemelen bunu gördüğünüz için kitaptaki ruhuma ve bedenime âşık olduğunuz. Sevgi dolu mektubunuz ben de kitabımın ne kadar değerli olduğunu gösterdi ve siz de her zaman beni sevmek istediğinizde kitabımı okuyabilirsiniz.”[/perfectpullquote]Böylece Whitman, bir yazara yakışır şekilde gelen aşk teklifini geri çeviriyordu. Belki bu yöntem böyle durumlarda sizin de işinize yarayabilir.
Kaynak: University of Pennsylvania Library Special Collections
