Sansal, Cezayir otoritelerine karşı eleştirilerde bulunan bir edebiyat figürü olarak, Kasım ayında Cezayir’in başkenti Algiers Havalimanı’nda tutuklanmış ve Paris’ten serbest bırakılması için gelen çağrılara rağmen tutukluluğu devam ediyor.
Cezayir Dışişleri Bakanlığı, Macron’un açıklamalarını “kesinlikle reddedilip kınanması gereken, Cezayir’in iç işlerine yönelik açık ve kabul edilemez bir müdahale” olarak değerlendirdi. Sansal’ın tutuklanması, Fransa ile Cezayir arasındaki bir dizi sorunun ortasında gerçekleşti.
Macron, Pazartesi günü yaptığı bir konuşmada, “Çok sevdiğimiz ve pek çok çocuk ve hikaye paylaştığımız Cezayir, ciddi şekilde hasta bir adamın tedavi olmasına engel olarak kendini utandırıyor” dedi. 75 yaşındaki Sansal’ın geçen yıl Fransız vatandaşlığına kabul edildiğini belirten Macron, onu “özgürlük savaşçısı” olarak tanımladı. Cezayir Dışişleri Bakanlığı ise Macron’un Sansal’ın tutukluluğunu “özgürlük ve ifade özgürlüğü meselesi olarak yanlış ve haksız bir şekilde sunduğunu” belirtti ve bu durumun, “Cezayir yasalarına göre ülkenin toprak bütünlüğüne meydan okuma” olarak değerlendirildiğini vurguladı.
Le Monde, Sansal’ın tutuklanmasının, Fransız aşırı sağcı bir medya kuruluşuna verdiği ve Fas’ın topraklarının, Fransız sömürge yönetimi altında Cezayir lehine kısaltıldığını yinelediği bir demeçle bağlantılı olduğunu daha önce bildirmişti.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdelmadjid Tebboune, Aralık ayı sonlarında Sansal’ı “Fransa tarafından gönderilen bir sahtekar” olarak tanımlamış ve onun bu tür iddialarda bulunmasını sağlamaya çalıştığını söylemişti.
Sansal, hem otoriterizme hem de İslamcılığa karşı duruşlarıyla tanınan ve ifade özgürlüğü konularında açık sözlü bir kampanya yürüten bir yazardır. 2015 yılında, nükleer bir felaketin ardından İslamcı bir totaliter dünyada geçen distopik romanı 2084: The End of the World ile Fransız Akademisi’nin Büyük Roman Ödülü’nü kazanmıştı.
(Haber Merkezi)