Memduh Şevket Esendal’ın kaleminden çıkan “Oğullarıma Mektuplar”, Elips Kitap tarafından okuyucuyla buluştu. Kitap, Esendal’ın oğulları Ahmet Şevket ve Mehmet Suat’a yazdığı mektuplardan oluşuyor. Bir zamanlar küçük birer çocuk olan oğulları, büyüyüp farklı yollara savrulurken, babalarıyla mektuplaşarak bağlarını sürdürmüşlerdir. Ahmet Şevket doktor olmuş ve hayatını bu mesleğe adamış, Mehmet Suat ise kaptan olup denizlere açılmıştır.
Esendal, başarılı bir bürokrat ve üretken bir hikayeci olmasının yanı sıra, çocuklarına son derece düşkün bir babaydı. Görevi nedeniyle onlardan ayrı kalsa da, kalben onlara sıkı sıkıya bağlıydı. Bu bağlılığı sağlayan en önemli araç ise oğullarına yazdığı mektuplardı. Makineyle yazı yazmaktan hoşlanmadığı için mektuplarını genellikle el yazısıyla yazan Esendal, küçük harflerle yazmayı beceremediğini itiraf eder ve bu nedenle uzun mektuplarına “zarf patlatan cinsinden” yakıştırması yapardı.
“Oğullarıma Mektuplar”, sadece bir babanın çocuklarına yazdığı sıradan mektuplar olmanın ötesinde, Esendal’ın dünya görüşünü, değer yargılarını ve yaşadığı dönemin panoramik bir resmini sunan önemli bir kaynak niteliğindedir. Yazarın hayatı, değerleri ve dönemin şartlarına dair önemli ipuçları barındırır. Esendal, mektuplarında hayata dair düşüncelerini şu sözlerle dile getirir: “Ben hayatta bahtiyar olmuş adamlardan sayılırım. Bunun şükranı ile gönlüm doludur. Ben hayatı yalnız iyilikleri ile değil; kahırları, kederleri, serserilikleri ile de yaşadım.” Bu sözler, Esendal’ın hayatı tüm yönleriyle kucaklayan bir bakış açısına sahip olduğunu gösterir.
