Sait Faik Abasıyanık’ın ilk romanı “Medarı Maişet Motoru”, çevrim içi kitap platformunda okurlarıyla buluştu. Yazarın kendine özgü anlatımıyla dikkat çeken roman, gündelik yaşamın detaylarından yola çıkarak evrensel insanlık durumlarına ışık tutuyor.
Romanın kalbi, Dimitro’nun berber dükkanıdır. Burası sadece bir iş yeri değil, aynı zamanda insanların buluştuğu, sırlarını paylaştığı, ada hayatının küçük hesaplarının yapıldığı bir sahne gibidir. Dimitro’nun geçmişteki ihtişamından günümüzdeki geçim sıkıntısına düşüşü, Ali Rıza’nın yoksullukla mücadelesi, Melek’in çıraklık deneyimi, Hikmet’in motor güvertesindeki çabaları, okuyucuya farklı insan manzaraları sunar.
Sait Faik, mekanı canlı bir karakter gibi ele alır. Poyrazın kapıyı çalması, yağmurun insanların ensesine düşmesi, motorun denizi yararak ilerlemesi gibi imgeler, sıradan olayları yoğun ve şiirsel bir şekilde anlatır. Yazar, geleneksel bir olay örgüsü yerine daha çok parçalı bir yapı kurar. Cümlelerin akışı, konuşma dilinin doğallığını korurken anlatıya şiirsel bir ritim kazandırır.
Yoksulluk ve dürüstlük arasındaki çatışma, çocukların çıraklık hikayeleri, geçim derdi, balıkçıların telaşı, romanın temaları arasında yer alır. Bütün bunlar, bir dönemin ötesinde, her zaman geçerli olabilecek bir hikaye gibi durur. “Medarı Maişet Motoru”, insan sevgisiyle toplumsal eleştiriyi bir araya getiren, kalıpları aşan ve edebiyat tarihinde kendine özgü bir yere sahip bir eser olarak öne çıkar. Roman, küçük insanların dünyasından büyük bir toplumsal gerçeklik yaratır: geçim mücadelesinin ortasında bile insanın hayata tutunma arzusunu yansıtır.
Sait Faik Abasıyanık, 1906’da Adapazarı’nda doğdu. İstanbul Lisesi’nden mezun olduktan sonra Lozan ve Grenoble’da eğitim gördü, ancak eğitimini tamamlamadan Türkiye’ye geri döndü. Bir süre öğretmenlik ve ticaretle uğraştıktan sonra kendini tamamen yazmaya adadı ve ilk öyküsü 1929’da yayınlandı. Modern Türk öykücülüğünün önemli isimlerinden biri olan Sait Faik, eserleriyle toplumun dikkat çekmeyen kesimlerini anlattı. 1954’te siroz hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti. Ölümünden sonra adına bir hikaye ödülü verilmeye başlandı ve Burgazada’daki evi müzeye dönüştürüldü. Uluslararası Mark Twain Derneği’nin onursal üyeliğine seçildi.