Dag Solstad’ın “Akıl Almaz Olanı Anlatma Girişimi” adlı romanı, Yapı Kredi Yayınları etiketiyle ve Banu Gürsaler-Syvertsen’in çevirisiyle okurlarla buluştu. Roman, mimar ve toplu konut planlama müdürü Arne Gunnar Larsen’in hayatındaki radikal değişimleri konu alıyor. Larsen, eşini ve çocuklarını geride bırakarak bir zamanlar meslektaşlarıyla birlikte hayata geçirdiği, Oslo’nun eteklerindeki uydukente yerleşir.
Larsen’in beklentisi, bu uydukentin “insanlığa yaraşır bir yer” olması ve zamanla kolektif, zengin bir yaşamın kendiliğinden oluşmasıdır. Ancak gerçek, hayal edilenden çok farklıdır. Larsen, uydukentte insanların birbirinden kopuk, materyalist ve kasvetli bir gündelik hayat sürdüğünü fark eder. Zamanla, Larsen’in hayatı, karşı komşuları Ylva ve Bjørn Johnsen ile kurduğu ilişkiyle yeni bir boyut kazanır. Ylva’ya duyduğu çekim, üçünün arasındaki arkadaşlığı karmaşık bir hale sokar ve hayatlarını geri dönülmez bir şekilde değiştirir.
İlk olarak 1984’te yayımlanan “Akıl Almaz Olanı Anlatma Girişimi”, Solstad’ın modern toplumda entelektüelin rolü, sıradan bir varoluş içinde anonimleşme isteği ve erkekler arasındaki suç ortaklığı gibi temel temalarını ele alıyor. Solstad, bu temaları kara roman ve melodram gibi popüler türlerin öğeleriyle harmanlayarak işliyor. Roman, yazarın kendisini de anlatıya dahil etmesiyle ayrı bir boyut kazanıyor.
Kitap hakkında övgü dolu sözler sarf eden eleştirmenlerden James Wood, Solstad için “Bütünüyle hipnotize edici, bütünüyle insancıl bir yazar” ifadesini kullanırken, Sunday Times ise yazarın “Varoluşun absürtlüklerini betimlemenin ustası” olduğunu belirtiyor.
