Dosya

Türk Sağı: Mitler, Fetişler, Düşman İmgeleri – Alıntılar

2016 yılında yayımlanan Türk Sağı: Mitler, Fetişler, Düşman İmgeleri adlı inceleme Türk sağının geçirdiği aşamalara ve mevcut durumuna etkili bir bakış sağlıyor.

Mevcut anlayışa yönelik ilgili tespitler çok yararlı olabileceği için kitaptan bazı alıntıları paylaşıyoruz.

Düşman Yaratmak

“Düşmanı mağlup etme, rekabet edilen sahalarda onu geride bırakma kuvvetini kendinde bulamama ve fakat toplumsal-siyasal belleğe kazınmış endişelerden ve intikam duygusundan da vazgeçmeme eğilimi, yeni önlemlerin ve kamusal ‘iç ferahlatma’ yöntemlerinin icadını ‘gerekli’ kılar. Geleneksel korkular politikleştirilip yeniden üretilirken, korkuları ‘yönetecek’ mekanizmalar bulunur. Bu eksende şeytanlaştırılan/canavarlaştırılan düşmana karşı kazanılmış ‘eski bir zaferi’ ya da ‘milli bir efsane’yi yeniden anımsamak/anımsatmak etkili bir yoldur. Tarihin derinliklerinden ‘muazzam bir zafer’ çıkarıp bununla iftihar etmek, ‘ezeli düşmanı mazide acz içinde göstermek’, toplumun politik anksiyetesini düşürmekte ya da yükseltmekte ve ‘özgüven’ inşasında sıklıkla kullanılır.” Güven Gürkan Öztan

“Tüm istenmeyen, saf dışı bırakılması hedeflenenler aralarında gerçek, izah edilebilir bir bağ olup olmadığına bakmaksızın, aynı ‘iç düşman’ kategorisi içerisinde düşünülür ve dehumanize edilir; böylece bu zümreye yönelen her türlü şiddet meşrulaştırılır. Böylece ‘iç’te verilen mücadele -ki buna silahlı mücadele de dahildir- ve elde edilen başarı, tüm ‘düşmanlara özellikle de ‘ezeli düşman’a karşı kazanılmış bir zafer olarak telakki edilir.” Güven Gürkan Öztan

Korku Yaratmak

“Korkular, koruyuculara, kurtarıcılara ihtiyaç duyar; adeta onları davet eder. toplumun çelişkilerinin üstünü örter, çözümlerini erteler; çünkü daha acil meseleler vardır. Yaratılan korkunun kaynağındaki ‘onlar’a karşıtlık içinde ‘biz’ duygusunu oluşturur. Her iktidarın ihtiyacı olan ‘biz’ duygusu, böylece herhangi bir performans göstermeden, adeta ‘bedava’ olarak sürdürülebilir.” İnci Özkan Kerestecioğlu

Komplolar

“Komploculuk, özünde ‘iyi’ olduğu varsayılan bir yapının ‘kötü’ye gitmesinin arkasındaki nedenin, bu ‘iyi’nin gerçekleşmesini istemeyen güçler tarafından yürütülen bir ‘kötülük’ olduğu varsayımına dayanmaktadır. Halberstam’ın ABD dış politika anlayışını dile getirmek için söylediği, ‘eğer dünyadaki olaylar bizim istediğimiz gibi yaşanmıyorsa, o zaman bu durum mutlaka bir komplo sonucunda gerçekleşmiştir,’ sözleri oldukça anlamlıdır. Komploculukla suçlanan gruplar ‘haklı görülemeyecek, ama anlaşılabilecek’ – açıklanabilecek koşullardan ötürü değil, fıtraten kötü oldukları yahut en kaba anlamıyla maddi çıkarları olduğu veya aldatıldıkları için oradadırlar.” Sinan Yıldırmaz

Tarihsel Gurur ve Şehitlik Çağrısı

“Gelibolu Yarımadası’nda sürekli bir yapı faaliyeti görülüyor. Projelerde çoğunlukla ticari ve dini/ırkçı sembolik vurgular göze çarpıyor, savaştan çok ‘şehitlik’ vurgulanıyor. İlgili yazında batılı güçlere, onların büyük donanmalarına karşı koymanın, bunu başaracak kahramanlığı ve inancı göstermenin altı çiziliyor ve buradan sonuç olarak güçlülere karşı basit, naif ve çocuksu bir övünmeye dönüşen abartılı bir ‘ulusal onur’ duygusu çıkartılıyor.

Çanakkale ile ilgili bölümlerde yer alan öykünün 1992’den sonra dramatikleştiğini, savaşın korkunçluğunun savaşa karşı çıkmak için değil, fedakârlığın ve bağımsızlığın değerini artırmak için gösterildiğini yazıyor. Oysa ki bölgede sayısı her geçen gün artan turistik hacılara, devasa anıtların yükselişine, yüksek ölü sayısı, şehit kanı ile övünmenin acımasızlığına, doğal olmayan bir felaket olarak savaşın, saldırgan ve dışlayıcı siyasetin eleştirisine girişmeden yaklaşılamaz.” E. Zeynep Güler

Gemileri Karadan Yürütmek

“Cumhuriyetin ilk yıllarında çocukluğun politik inşasında, II. meşrutiyetten devralınan mirasa paralel olarak milliyetçi ve militer öğelerin baskınlığı yadsınamaz bir gerçek. çocuklar için hazırlanan resmi kaynaklarda ve popüler edebi ürünlerde ‘askeri başarılar’ın ve ‘çocuk kahramanlıkları’nın geniş yer tuttuğu ise bilhassa belirtilmeli.

Bahsi geçen kahramanlık hikâyelerinin geçtiği mekân ve zaman bağlamı incelendiğinde iki yönlü bir durum ile karşılaşılır. Destansı anlatımlarıyla askeri zaferleri ve kahramanlıkları işleyen metinler, ya orta asya’daki ‘şanlı Türk yiğitliği’ni ya da Çanakkale savaşı dahil edilmek suretiyle bağımsızlık mücadelesindeki ‘askeri fedakârlıkları’ ve ‘mucizeleri’ işlemektedir.
Erken cumhuriyet periyodunda, Osmanlı dönemine ait benzer temaları konu alan çocuk eserlerinin sayıca az olması ise dikkat çekicidir. Cumhuriyetin resmi ideolojisi ve ‘tarih yazımı tekniği’ hesaba katıldığında dönemin çocuk edebiyatındaki mevcut durum daha anlaşılır bir hale gelmektedir. ancak Osmanlı geçmişine dair bu ‘boş bırakma/görmezden gelme’ halinin önemli bir istisnası vardır ki; o da emperyal yükselişin miladı İstanbul’un fethi ve fetih sırasında gösterilen kahramanlıklardır.” Güven Gürkan Öztan

Türk Sağı: Mitler, Fetişler, Düşman İmgeleri
İnci Özkan Kerestecioğlu (Derleyen), Güven Gürkan Öztan (Derleyen)

İletişim Yayınları, Haziran 2020 4. Baskı, 592 sayfa

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu