İnceleme

Thomas Bernhard Niçin O Kadar Karamsardı?

Thomas Bernhard okuru olmak kesif, karanlık ve huzursuz bir dünyayı tekrar tekrar yaşamak anlamına gelir. Thomas Bernhard kimdir sorusuna yanıt vermek onun kitaplarını da daha iyi şekilde anlamaya yardımcı olacak.

Thomas Bernhard Kimdir?

Thomas Bernhard beşlemesi olarak bilinen otobiyografik beş kitabında kendi yaşamından detaylıca bahseder. Aslında Bernhard’ın kitaplarında görülen soğukluk, insanın kötülüğü ve anlamsızlığı kendi yaşam öyküsünden çıkarılabilir. Thomas Bernhard kitapları ile birlikte okuru ile konuşmuş durumdadır ve Thomas Bernhard sözleri anlamak için onun yaşamına bakmak gerekecektir.

Thomas Bernhard, 15 romanı, 18 oyunu ve 6 otobiyografik eserinin çoğunda Nazizm ve Holokost’un birey üzerindeki etkilerini araştırıyor. Ancak, oyunlarından yalnızca ikisi, Heldenplatz ve Emeklilik Arifesi, Holokost’un arka planını ana motif olarak kullanıyor.

Bernhard’ın hastalık, ölüm, Nazizm, Katoliklik, eğitim sistemi ve Avusturya kültürü ile ilgili ilk elden deneyimleri ona hayatının kitaplarının tekrarlayan temalarını sağladı. Evlenmemiş bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Bernhard, sosyal bir dışlanmış olmanın nasıl bir his olduğunu yaşamının erken dönemlerinde biliyordu. Ana otorite figürü, torununun kurgusal karakterlerinden bazılarının zalimce davranışlarını sergileyen büyükbabasıydı. Bernhard ayrıca 2. Dünya Savaşı’nı bizzat yaşadı ve bombalamaların ardından Salzburg sokaklarında cesetler gördü. Nazilere duyduğu nefret, kısmen bir Nazi öğretmeninden maruz kaldığı aşağılanmalardan kaynaklanıyor. Ayrıca, savaştan sonra, okul müdürünün öğrencileri hasta oldukları için aşağılamaktan pişmanlık duymayan eski bir Nazi’nin başkanlığındaki bir sanatoryuma gönderildi. Bernhard’ın hastalık, ölüm ve çürüme takıntısı, aynı zamanda, tüberküloza yakalandığında ergenlik çağındaki sağlığını kaybetmesinden de kaynaklanıyor. Bernhard, “Ben her zaman o korkunç zamanların konusunu ele alıyorum, ancak insanlar sadece başlarını sallıyor. İçimde bu korkunç deneyimler, sanki dün olmuş gibi mevcut,” şeklinde o dönemleri ifade ediyor.

Heldenplatz’da Yahudi bir profesör olan ana karakter, Hitler’in iktidarı ele geçirilmesinden 50 yıl sonra Viyana’ya döndükten sonra intihar eder, bu duruma ortamı 1938’dekinden daha da anti-Semitik bulması neden oluyordu. Karısı çıldırıyordu çünkü hala tezahüratları duyuyordu. Yıllar önce ana meydanda, Heldenplatz’da düzenlenen Nazi mitinginin sesleriydi bunlar.

Bernhard’ın eserlerinde kara mizah da bulunur ancak bunu anlamak için dünyasına hakim olmak gerekir. Temelde Bernhard kara bir dünyanın öyküsünü anlatmaz, insanların yaşanan felaketleri nasıl kolayca unuttuklarını göstermek için ısrarlı yinelemeler yapar. Bu bakımdan iyi okurlar için Bernhard okumak ısrarlı tekrarları değil, insanların unutmaması gereken olayları anımsaması anlamına gelir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu