Yazar: Edebi Bülten

Nevşehir Belediyesi tarafından ilki düzenlenen Patates Festivali muhteşem etkinliklerle tamamlandı. Bu yıl birincisi düzenlenen Patates Festivali PATFEST büyük coşku ve etkinliklerle son buldu. Sosyal Belediyeciliğin en renkli örneklerinin sergilendiği festivalde Nevşehir Belediyesi festival alanına gelen binlerce vatandaşın büyük takdirini topladı.  Festivalin gündüz kısmında düzenlenen patates çuvalı, kaşıkla haşlanmış patates taşıma, patates soyma, patates baskı ve boyama yarışmaları, ikramlar ve etkinlikler birbirinden güzel görüntülere sahne oldu.  Binlerce vatandaşımızın katıldığı ve yoğun katılımla gerçekleştirilen akşam etkinlikleri kapsamında Soner Sarıkabadayı geceyi ısıtan ve aydınlatan isim oldu.  Nevşehir Belediyesi tarafından oluşturulan yeni festival alanı vatandaşlardan tam not alırken konser öncesi düzenlenen sıcak hava balon…

“Ömer Faruk Özcan’ın yeni şarkısı, duygusal sahnelerin vazgeçilmez fon müziği olmaya aday.”  TRT’nin güçlü sesi Ömer Faruk Özcan, yeni şarkısı “Ben Gelmeden Ölme Diyor” ile yalnızca müzik listelerine değil, aynı zamanda dizi ve sinema dünyasına da göz kırpıyor. Şarkının sözleri ve melodisi, dramatik kurgulara uygunluğu sayesinde yapım şirketlerinin yoğun ilgisini çekti. Özellikle hüzünlü veda sahneleri ve unutulmaz kavuşma anları için “tam aranan şarkı” olarak değerlendiriliyor. Yeni şarkısı “Ben Gelmeden Ölme Diyor’un yazım ve besteleme aşasından bahseden Ömer Faruk Özcan, “Bu şarkının sözlerini okuduğumda bir film sahnesi izliyormuş gibi hissettim. Kimi zaman bir veda, kimi zaman büyük bir kavuşma anına eşlik edebilecek…

Thomas Meyer’in “Hannah Arendt Kimdi?” adlı eseri, Özlem Kırtay ve Ebubekir Demir’in çevirisiyle yayımlandı. Kitap, Arendt’in hayatını ve düşüncelerini derinlemesine inceleyerek, okuyucuyu bu önemli figürün dünyasına davet ediyor. “Kötülüğün sıradanlığı”, “korkuluksuz düşünme” ve “totaliter iktidar” gibi kavramlar, Arendt’in felsefesinin temel taşlarını oluşturuyor ve günümüzde de yankı bulmaya devam ediyor. Berlin Duvarı’nın yıkılması ve Ukrayna’daki savaş gibi olaylar, Arendt’in düşünceleri ışığında yeniden yorumlanıyor. Bu durum, Arendt’in fikirlerinin güncelliğini ve önemini gözler önüne seriyor. Kitap, Arendt’in bu denli etkili olmasının ardındaki nedenleri araştırıyor. Jaspers ve Heidegger ile olan ilişkisinin, Arendt’in düşüncelerini nasıl şekillendirdiği inceleniyor. Ayrıca, Arendt’in yaşadığı dönemin dramatik değişimleri ve zorluklarıyla…

Armağan Tunaboylu’nun yeni romanı “Konsey Cinayetleri”, Maceraperest Kitaplar etiketiyle raflardaki yerini aldı. Kitap, okuyucuyu alışılmadık bir dedektiflik serüvenine davet ediyor. Tanıtım metninde, romanın kahramanı Metin Çakır’ın, klasikleşmiş dedektif figürleriyle kıyaslandığında oldukça tezat bir karakter olduğu vurgulanıyor. Hercule Poirot’nun zekasına, Sherlock Holmes’un dikkatine, Mike Hammer’ın çapkınlığına, James Bond’un yakışıklılığına ve Philip Marlowe’un pervasızlığına sahip olmaktan ziyade, ahlaksız, sahtekar, korkak, yalancı ve maço özellikleriyle ön plana çıkıyor. Ancak, bu olumsuz özelliklerine rağmen okuyucunun karakteri sevmekten kendini alamadığı belirtiliyor. “Konsey Cinayetleri”, Metin Çakır serisinin bir parçası olarak, dedektifin daha önceki maceraları olan “Yıldız Cinayetleri”, “Resim Cinayetleri” ve “Karakol Cinayetleri”nin ardından geliyor. Serinin bu…

Katja Haustein’in “Kayıp Zamana Dair” adlı eseri, Vakıf Bank Kültür Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluştu. Kitap, Marcel Proust, Walter Benjamin ve Roland Barthes’ın otobiyografik metinlerini, fotoğraf, kimlik ve duygulanım kavramları üzerinden yeni bir bakış açısıyla inceliyor. Bu üç önemli yazarın eserleri aracılığıyla, görme biçimleri ve insanın algılanış şekillerine dair farklı bir perspektif sunuluyor. VakıfBank Kültür Yayınları, Katja Haustein’in kaleme aldığı ve Sibel Erduman’ın Türkçeye çevirdiği “Kayıp Zamana Dair” adlı yapıtla edebiyat dünyasına katkıda bulunmaya devam ediyor. Haustein, bu çalışmasında fotoğrafın sadece bir temsil aracı olmadığını, aynı zamanda görme, hatırlama ve benlik algısını şekillendiren bir düşünsel araç olduğunu öne sürüyor. Görsel kültür…

Haygazun Kalustyan’ın şiirlerinden oluşan “Güzel Şeyler Tesadüf Etsin” adlı kitap, Aras Yayınları tarafından yayımlandı. Kitap, Modern İstanbul Ermeni Şiiri’nin önemli isimlerinden olan Kalustyan’ın doğumunun 95. yılında okurlarla buluşuyor. Şiir severlerin, özellikle Cancikyan-Kalustyan dostluğundan ve bu dostluğun edebi dilinden etkilenenlerin uzun zamandır beklediği bu eser, Ohannes Şaşkal’ın çevirisiyle Türkçe olarak yayınlandı. Kitabın önsözünde Ohannes Şaşkal, Haygazun Kalustyan’ın yaşamına dair şu ifadelere yer veriyor: “Kalustyan’ın hayatı, başından itibaren yoksullukla şekillenmiştir. Çocukluğunu yeterince yaşayamamış ve erken yaşta hayata tutunmasını sağlayan, ona teselli veren şairlik yeteneğini keşfederek bu alanda yoğunlaşmıştır. Hayatı hakkında çok fazla bilgi olmasa da, mevcut bilgiler ışığında kaderin ona pek gülmediği…

Mustafa Gazalcı’nın öykü kitabı “Bozkırdaki Işıklar,” Bilgi Yayınevi etiketiyle okuyucuyla buluştu. Kitap, Cumhuriyet döneminin önemli eğitim hamlelerinden biri olan Köy Enstitülerinin idealist ruhunu, yazarın kendi anılarından süzülerek oluşturduğu etkileyici öykülerle günümüze taşıyor. Kitapta yer alan bir öyküde, Enstitülerin kurucularından İsmail Hakkı Tonguç’un Arifiye ziyareti sırasında aktardığı düşünceler dikkat çekiyor. Tonguç, o dönemde İsmet Paşa’ya sundukları bir raporu ve Paşa’nın bu rapora verdiği tepkiyi şöyle dile getiriyor: “Bugün bu koşullarda yeni enstitü açamayız’ dedik. İsmet Paşa bu rapor üzerine, ‘Sonra çok pişman olacaksınız, savaştan sonra bize bunu hiç yaptırmazlar’ dedi.” Bu sözler, o dönemdeki zorlu koşullara rağmen Köy Enstitülerinin ne denli…

Charan Ranganath’ın “Hatırlamanın Bilimi ve Unutmanın Gerekliliği” adlı eseri, Timaş Yayınları tarafından okuyucuyla buluştu. Kitap, hafızanın sadece geçmişe ait bir kayıt olmanın ötesinde, kimliğimizi, kararlarımızı, hislerimizi ve dünyayla kurduğumuz etkileşimi şekillendiren mühim bir zihinsel araç olduğunu vurguluyor. Nörobilimci ve psikolog Charan Ranganath, bu çalışmasında, bellek hakkındaki yaygın inanışlara meydan okuyor. Anıların nasıl oluştuğunu, bazı anıları neden canlı bir şekilde muhafaza ederken diğerlerini unuttuğumuzu detaylı bir şekilde inceliyor. Dikkat, duygu ve bağlam gibi unsurların hatırlama süreçleri üzerindeki etkilerini ayrıntılarıyla açıklıyor. Son bilimsel araştırmaların ışığında, Ranganath, hatırlamanın sadece geçmişi muhafaza etmekle kalmayıp, aynı zamanda bugünü anlamamıza ve geleceği planlamamıza da yardımcı olduğunu…

“Moira by Urfa” Koleksiyonuyla  Kadim Dokuma Geleneği Moda Sahnesinde Şanlıurfa, tarihi dokusuyla olduğu kadar modadaki yenilikçi vizyonuyla da dikkat çekti. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde hayata geçirilen “Moira by Urfa” projesi, kentin köklü dokuma geleneğini modern moda anlayışıyla buluşturdu. Ünlü modacı Erol Albayrak tarafından tasarlanan 40 parçalık özel koleksiyon, çulha ve ehram dokumalarından ilham alınarak hazırlandı. Geleneksel motiflerin çağdaş çizgilerle harmanlandığı koleksiyon, Şanlıurfa Müzesi’nin büyüleyici atmosferinde düzenlenen görkemli bir defileyle tanıtıldı. Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar’ın ev sahipliğinde gerçekleşen geceye, sanat, moda ve iş dünyasından birçok isim katıldı. Başkan Gülpınar Projenin amacını, kadın emeğini desteklemek, yerel üretimi teşvik etmek ve Şanlıurfa’nın kültürel…

Ayla Kutlu’nun kaleminden çıkan “Cadı Ağacı” adlı roman, Everest Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluştu. Eser, Türk romanının önemli yapıtları arasında yerini almaya hazırlanıyor. Roman, kökleri kurumuş bir kadının hikayesini anlatıyor. Ayla Kutlu, bu romanında toplumsal değerlerdeki çürümeyi mercek altına alırken, baş karakter Nilüfer’in yaşam öyküsü üzerinden bireyin iç çatışmalarını derinlemesine inceliyor. Nilüfer karakteri, adeta kendi yaşamının yargıcı rolünü üstleniyor ve okuyucuya toplumsal çözülmeyi bireysel düzlemde sorgulama fırsatı sunuyor. Yazar, okuyucuyu unutmamaya, unutturmamaya ve aynı yargılamayı tekrar tekrar yapmaya davet ediyor. Kitapta yer alan, “Amipe benziyorsun. Önüne çıkan her şeyi yutuyorsun. Parçalara bölüyorsun kendini. Yeni parçalar da önüne gelen şeyleri yutuyor. Ama…