Bunları okumadıysanız İngiliz edebiyatı biliyorum demeyin!

Charlotte Brontë’nin bu klasik romanı, yetim bir kız olan Jane Eyre’in güçlü bir kadın olarak kendi kimliğini bulma hikayesini anlatır. Aynı zamanda romantizm ve feminizm temasını ustalıkla işler.

Emily Brontë’nin bu romanı, aşk, intikam, ve tutku dolu bir aile dramasını ele alır. Cathy ve Heathcliff’in karmaşık ilişkisi, edebiyat tarihinde unutulmazdır.

Jane Austen’in bu romanı, geleneksel İngiliz toplumunun eleştirisini yaparken aynı zamanda Elizabeth Bennet ve Mr. Darcy’nin romantik hikayesini anlatır. Sosyal sınıf, aile ve evlilik üzerine derinlemesine bir çalışma.

Charles Dickens’ın bu eseri, yetim Pip’in büyüme ve kişisel gelişimini anlatır. Sınıf farkları, adalet, ve insan doğası gibi temaları ele alır.

George Orwell’ın distopik romanı, totaliter bir gelecekteki toplumu betimler. Bireyin özgürlüğüne karşı yönetimin güçlü bir eleştirisidir ve hala günümüzde büyük bir etki yaratır.

Harper Lee’nin bu modern klasik romanı, ırkçılığı ve eşitsizliği ele alır. Genç kız Scout Finch’in gözünden, Babası Atticus Finch’in adalet için mücadelesini takip eder.

Mary Shelley’nin bu gotik romanı, Dr. Frankenstein’in canavarı yaratma deneyimini ve bu yaratığın insan doğası üzerindeki etkilerini anlatır. Bilim-kurgunun erken örneklerinden biridir.

J.R.R. Tolkien’ın bu ünlü üçlemesi, Orta Dünya’da geçen epik bir fantastik hikayeyi anlatır. Frodo Baggins ve arkadaşlarının Yüzük Savaşı’nı önlemek için verdiği mücadele, klasik bir iyilik ve kötülük temasını işler.

Bram Stoker’ın bu gotik korku klasiği, Kont Dracula’nın hikayesini anlatır. Vampir mitolojisine büyük katkı sağlayan bu roman, korku edebiyatının önemli bir örneğidir.

Aldous Huxley’in distopik romanı, gelecekteki bir toplumu anlatır. İnsanların mutluluğu ve düşünceleri kontrol altında tutulurken, bireysellik ve özgürlük kaybedilir.