László Krasznahorkai’nin romanı Savaş ve Savaş, Gün Benderli’nin çevirisiyle Can Yayınları tarafından üçüncü baskısıyla okuyucuyla buluştu.
Romanın konusuna göre, Macaristan’da bir kasabada arşivci olarak çalışan Korin, rutin belgeler arasında eski bir el yazması keşfeder. Bu el yazması, savaştan kaçarken başka bir savaşın içine düşen dört arkadaşın etkileyici öyküsünü anlatır. Korin, bu metinden derinden etkilenir ve onu “ebediyete ulaştırmak” amacıyla çalar. Amacı, bu el yazmasını internet ortamına aktarmak ve bu işi dünyanın merkezi olarak gördüğü New York’ta gerçekleştirmektir.
Savaş ve Savaş, karakterin bulduğu el yazması kadar etkileyici ve sarsıcı bir anlatım sunuyor. Krasznahorkai, okuyucularına, hissedilen ama tam olarak adlandırılamayan, yakınımızda olmasına rağmen fark edemediğimiz anlamların peşinde koşan bir adamın hikayesini sunuyor. Bu adam, hayattaki amacını gerçekleştirmek için tüm zorlukların üstesinden gelmeye çalışır. Yazar, amacını yitirdiğinde hissedilecek ölümcül soğukluğu da vurguluyor.
Susan Sontag, Krasznahorkai’yi “Kıyametin çağdaş Macar üstadı, Gogol ve Melville’le kıyaslanabilir” şeklinde nitelendiriyor.
Colm Tóibín ise, “Krasznahorkai, günümüzde doğayı kültürden, kaderi tarihten ayıran o belirsiz çizgiyi anlamak için yoğun ve özgün bir çaba gösteren tek Avrupalı romancı” yorumunu yapıyor.
Newsday’den Chris Lehmann ise romanı, “Farkındalığın çeşitli aşamalarındaki insan bilincinde çok katmanlı, kural tanımaz ve müthiş gerçekçi bir gezinti” olarak tanımlıyor.
