Gary Cox, varoluşçuluğun kasvetli ve karamsar olduğu yönündeki şöhretiyle dalga geçerek onu gerçekte olduğu haliyle ortaya koyuyor: dürüst, canlandırıcı ve potansiyel olarak hayat değiştiren bir felsefe! Ayrıca Nietzsche, Sartre, Camus ve diğer büyük varoluşçu filozoflar tarafından formüle edilen varoluşçuluk ilkelerine göre nasıl yaşanacağına dair açık tavsiyelerde bulunması elinizdeki kitabın en dikkat çekici yanı. Çağdaş mazeret kültürüne bir eleştiri niteliğindeki kitap, bizi insanlık durumunun katı varoluşsal gerçekleriyle yüzleşmeye çağırıyor. Hepimizin kaçınılmaz olarak özgür ve sorumlu olduğumuzu −Sartre’ın deyimiyle “özgür olmaya mahkûm” olduğumuzu− ortaya koyan Nasıl Varoluşçu Olunur? her birimizi kendi kaderimizin efendisi olduğumuza dair keskin bir düşünceye sevk etmeyi amaçlıyor.
Yazar: Edebi Bülten
Dostoyevski üzerine beş ciltlik bir biyografinin de yazarı olan Frank’in, Stanford Üniversitesi’nde verdiği ve ilk kez yayımlanan Dostoyevski derslerinden oluşan bu kitap bizi alışık olmadığımız bir okuma biçimine davet ediyor. Kitabın hemen başındaki “Giriş Dersi” Dostoyevski’nin devraldığı mirası, nasıl bir geleneğin devamı olduğunu ve bu geleneğe verdiği yönü anlamamızı sağlıyor. Bu sayede, Dostoyevski üzerinde önemli etkileri olan Puşkin ve Gogol gibi yazarların Rus edebiyatındaki yerini daha net görebiliyoruz. Dostoyevski’nin romanlarını yazarın biyografisiyle paralel biçimde okuyan Frank, yazarın çok da üzerinde durulmayan İnsancıklar veya Öteki gibi romanlarını da en az Suç ve Ceza veya Karamazov Kardeşler kadar önemli hâle getiriyor. Dostoyevski…
Tanıtım bülteninden: SSCB’de değişimlerin hız kazandığı 1980 olimpiyatları dönemi. Haritada işaretlenmemiş, Sovyet gazetelerindeki pastoral hayat tasvirlerinin gerçeğe dönüştüğü gizli şehirden Moskova’ya üniversiteye girmek için gelen Pavel, çok sevdiği ama neredeyse hiç bilmediği ülkesinin yeni yüzüyle tanışır. Geçek hayatla ilk kez karşılaşırken, Sovyet rejimiyle travmatik bir çatışma yaşayan yoldaşların etkisinde kalır, onlarla dünyanın mevcut sistemi hakkında konuşur. Zamanla Pavel de, sevgisi de ülkesi de değişir. Dünyası, sovhozda bir patates tarlası kadar küçüldüğünde savunma cesareti gösterdiği inançlarını sorgulaması ya da ideal yaşam hayallerine sonsuza kadar veda etmesi gerekir. Pavel, Canım Benim bir gencin büyüme, bir ülkenin evrilme hikâyesidir. Aleksey Varlamov müthiş anlatımıyla…
Araştırmalar, iklimdeki dramatik değişikliklerin, daha önce Homo floresiensis adıyla bilinen ‘hobbit’ benzeri insanların ve avları olan cüce fillerin yok olmasına yol açmış olabileceğini gösteriyor. Bu ilginç insan türü, yaklaşık bir metre boyunda olup, adada yaşamını sürdüren stegodon adı verilen cüce filleri avlayarak hayatta kalıyordu. Önceki yıllarda yapılan bazı çalışmalar, Homo floresiensis’in ve fillerin yok olmasının, modern insanlarla rekabet veya volkanik patlamalar gibi felaketlere bağlanabileceğini öne sürüyordu. Ancak yeni bir araştırma, bu türlerin 38.000 yıl önce tamamen yok olduklarını ve modern insanların bölgeye onların kaybolmasından 4.000 yıl sonra geldiğini ortaya koyuyor. Avustralya’daki Wollongong Üniversitesi’nden Prof. Michael Gagan, o dönemde devasa volkanik…
Etkinliğe, yazar Şeyhmus Diken, Buket Uzuner, Feridun Andaç, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fethi Demir ve Dr. Şehnaz Nigar Çelik, akademisyen Christina Zenginoğlu, yönetmen ve gazeteci Nebil Özgentürk ile dengbêj Salihê Qûbîni gibi önemli isimler katıldı. “Yaşar Kemal, Vanlıdır” Etkinlikte, Kıraathane Van Edebiyat Evi adına konuşan gazeteci Arif Karakaş, Van’ı edebiyatın merkezi yapma hedeflerinin altını çizdi. Karakaş, “Amacımız Van Denizi’nin limanından bir gemiyi karşı limana ulaştırmak. 2024 yılına Yaşar Kemal’le başladık, 2025’te de onu anarak devam etmek istedik. Yaşar Kemal gibi dünyaca ünlü bir yazarı, bir şehre indirgemek istemiyoruz, fakat hakikat şudur: Yaşar Kemal Vanlı’dır” diyerek şehrin yazarla olan…
Buna göre sektör, iki yıl üst üste büyüme kaydederek istikrarlı bir gelişim sergiledi. 2024 yılında kitap üretimi, 2023 yılına kıyasla yüzde 3,38 oranında bir artış gösterdi. 2022 yılında 380 milyon seviyelerine gerileyen sektör, 2023 yılında toparlanma sürecine girdi ve 2024 yılında büyüme trendini sürdürdü. Eğitim Yayınları Üretimde Lider 2024’te üretilen kitapların büyük bir kısmı eğitim yayınları alanında yoğunlaştı. Eğitim yayınları, toplam üretimin yüzde 46,5’ini oluştururken, çocuk kitapları yüzde 15, yetişkin kurgu edebiyatı ise yüzde 13,6 pay aldı. İnanç yayınlarının oranı ise yüzde 8,8 olarak belirlendi. Akademik yayınların üretimi yüzde 2,5, gençlik kitapları ise yüzde 1 seviyesinde kaldı. Özellikle çocuk kitapları…
2025, biyografi ve otobiyografi severlerden araştırma ve inceleme tutkunlarına kadar pek çok farklı okur kitlesi için birbirinden sürükleyici kitaplarla dolu bir yıl olacak. Yerli ve yabancı yazarların yeni eserleri ile dilimize çevrilecek kült kitaplar, okurları büyük bir okuma yolculuğuna davet ediyor. Yayıncılar da 2025 yılı için kitap dolu bir takvim hazırladı. İşte yılın öne çıkan kitapları… Yılın İlk Ayında Beklenen Romanlar ve Anlatılar 2025’in ilk ayına damgasını vuran kitaplar arasında, Tarık Tufan’ın merakla beklenen yeni romanı Gece Açan Çiçekler, Nedim Gürsel’in Kavuşmak Hayal Oldu: Anneme Mektuplar adlı eserinin yanı sıra, şubat ayında Seray Şahiner’in yeni romanı yer alıyor. Elif Şafak’ın…
Bu eserler arasında, ikonik karakterler Temel Reis ve Tenten’in eski versiyonları da bulunuyor. Telif haklarının kalkması, bu iki fenomenin daha fazla eseri ve yapımının gelecekteki yıllarda kamuya sunulması anlamına geliyor. Ancak, telif haklarıyla ilgili düzenlemelerin ülkeden ülkeye farklılık gösterebileceği unutulmamalı. Örneğin, Belçikalı çizer Hergé tarafından 1929’da yaratılan Tenten’in Maceraları serisinin ilk versiyonları, ABD yasalarına göre artık kamu malı sayılırken, Avrupa Birliği’nde durum farklı. AB yasalarına göre, bir yazarın ölümünden 70 yıl sonra telif hakları sona eriyor. Hergé’nin 1983’teki ölümünden dolayı, AB’deki yayıncılar Tenten’in ilk versiyonları için 2054 yılına kadar beklemek zorunda kalacaklar. Duke Üniversitesi’ne göre, bu gelişme, Tenten’in Maceraları’nın Avrupa’da…
Beta kuşağı, 2025 ile 2039 yılları arasında doğan bireyleri kapsayacak. Şirketin yaptığı tahminlere göre, Beta kuşağı 2035 yılı itibariyle dünya nüfusunun yüzde 16’sını oluşturacak ve çoğunluğunun 22. yüzyıla kadar yaşamaya devam edeceği belirtiliyor. McCrindle, Beta kuşağının, daha önce “Alpha kuşağı” olarak tanımlanan 2010-2024 doğumlular gibi teknolojiyle derin bir bağ kuracak ve hayatlarını yapay zeka ve otomasyon gibi yeni gelişmelerle şekillendireceklerini öngörüyor. Ayrıca, bu kuşağın karşılaşacağı toplumsal zorluklar arasında iklim değişikliği ve küresel nüfus hareketleri gibi büyük sorunlar bulunuyor. Beta kuşağının teknolojinin etkisiyle şekillenen bir nesil olması bekleniyor; tıpkı önceki nesillerde olduğu gibi, bu kuşağın da dijital dünyaya olan bağımlılığı önemli…
Videoda, AKP’li Özlem Zengin ile DEM Partili Ömer Faruk Gergerlioğlu arasındaki TBMM tartışmasını değerlendiren Nesin, “Kontrol edilmeden tuvalete gidemeyen bir başkan Türkiye’yi yönetmeye kalkıyor” ifadelerini kullandı. Ardından “O tuvaletin aranması lazım” diyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ahmet Nesin’in söz konusu paylaşımının içeriğinde “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunun işlendiğini belirleyerek soruşturma başlattı. 2016’da yurt dışı çıkış kaydı bulunan Nesin için, savcılık gözaltı kararı çıkararak nöbetçi sulh ceza hakimliğinden yakalama emri talep etti. Hakimlik talep üzerine Nesin hakkında yakalama emri çıkardı.