Yazar: Edebi Bülten

Valilik, oyunun İslam’a ve ahlaki değerlere aykırı olduğu yönündeki iddiaları reddederek, söz konusu oyunun toplumsal değerlerle uyumlu olduğunu vurguladı. Valilikten Açıklama: “İslam’a aykırı değil” Elazığ Valiliği, yaptığı yazılı açıklamada, Diyarbakır Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenecek olan “Evlilik Komedisi” adlı oyun hakkında sosyal medyada yayılan eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Sadakat ve evlilik kavramlarının önemini vurgulayan ve ahlaki değerlerdeki değişimi mizahi bir dille ele alan ‘Evlilik Komedisi’ adlı oyun, toplumsal değerlerimize uygun bir şekilde seyirciyle buluşmaktadır. Söz konusu oyunun İslam’a ve ahlaki değerlere aykırı olduğu yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Bu tür iddialar hem oyunun içeriğini çarpıtmakta hem de…

Dernek, 2025 Ocak ayında Kutlar’ın tüm eserlerini okurlara önererek, onun edebi mirasını bir kez daha gündeme taşıyor. Onat Kutlar, şair, öykücü, denemeci, sinemacı ve çevirmen kimlikleriyle Türk edebiyatına büyük katkılarda bulunmuş bir isimdi. Eserlerinde hem insan ruhunun derinliklerine inmiş hem de yaşamın neşesini, şenliğini okurlarına sunmuştur. “İshak”, “Yeter Ki Kararmasın”, “Peralı Bir Aşk İçin Divan” ve “Sinema Bir Şenliktir” gibi yapıtlarında, hayata ve sevince dair kendine has bakış açılarını edebiyatseverlerle paylaşmıştır. PEN Türkiye Yazarlar Derneği’nin yaptığı açıklamada, “Onat Kutlar okumak bir şenliktir. Biz okudukça Onat yaşayacak ve Türkiye kararmayacak” ifadeleri yer aldı. Bu sözler, Kutlar’ın edebi mirasının günümüze ve geleceğe…

Gençlerin yoğun ilgi gösterdiği kütüphane, hem ders çalışma alanları hem de çeşitli sosyal etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Belediyenin, kitap bağışı kampanyası ile kütüphanedeki kitap çeşitliliğini artırmayı amaçladığı duyuruldu. Gençlerin Yeni Gözdesi: Sosyal Kütüphane Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından Kentpark içerisinde kurulan Sosyal Kütüphane, açıldığı günden bu yana özellikle öğrencilere hizmet veriyor. Kitap okuma alışkanlığını artırmayı hedefleyen kütüphane, yalnızca ders çalışmak isteyen öğrencilere değil, sosyal etkinlikler ve kültürel aktiviteler arayan gençlere de hitap ediyor. Kitap Bağışlarıyla Kütüphaneyi Zenginleştirin Sosyal Kütüphane, kitap çeşitliliğini artırmak ve herkesin bilgiye kolay erişimini sağlamak için vatandaşlardan kitap bağışlarını bekliyor. “Her bir bağış,…

Yönetmen, filmin çekimlerinin bu yıl içinde başlayacağını doğruladı ve yapımın ilerleyişiyle ilgili güvence verdi. Warner Bros. geçtiğimiz ay, filmin vizyon tarihini bir yıl ertelediğini duyurmuş ve The Batman 2’nin 1 Ekim 2027’de sinemalarda gösterime gireceğini açıklamıştı. Los Angeles’ta düzenlenen Altın Küre ödüllerinin kırmızı halısında soruları yanıtlayan Reeves, projedeki gelişmeleri paylaşarak, işlerin yolunda gittiğini belirtti. Deadline’a konuşan 58 yaşındaki yönetmen, hayranlara “Size bu yıl çekimlere başlayacağımızı ve bunun için oldukça heyecanlı olduğumuzu söyleyebilirim” dedi. Reeves, filmin hikayesinin mevcut gelişimi hakkında da ipuçları vererek “Kesinlikle hikayenin evrimini devam ettiriyoruz, ancak bu, insanların şaşırmasını umduğum bir şey olacak” ifadelerini kullandı. Gecikmenin sebepleri sorulduğunda…

Melankolik ve derin sesiyle dikkat çeken Johanson, Epifoni organizasyonu ve %100 Müzik işbirliğiyle İstanbul, İzmir ve Ankara’da sahne alacak. Johanson, 6 Şubat 2025’te İzmir Hangout PSM, 7 Şubat 2025’te Ankara Milyon Performance Hall ve 8 Şubat 2025’te İstanbul If Performance Hall Beşiktaş’ta hayranlarıyla buluşacak. Şarkıcı, Türkiye’de yıllardır büyük bir ilgiyle takip ediliyor ve verdiği konserlerle geniş bir hayran kitlesi oluşturdu. Müzik kariyerine 1996 yılında başlayan Jay-Jay Johanson, her albümünde farklı türlerde denemeler yaparak kendini sürekli yeniledi. Trip-hop, electro-clash, downtempo ve indie gibi geniş bir yelpazede müzik yapan sanatçının repertuarı oldukça zengin. “Believe In Us”, “So Tell the Girls That I’m…

17. yüzyılda, dünyanın büyük keşiflere tanık olduğu bir dönemde, İngiliz kılavuz kaptan John Blackthorne, gemisi fırtınaya yakalanınca, çok az Avrupalının bildiği ve ziyaret edebildiği Japonya’nın gizemli sahillerinde bulur kendini. Blackthorne (veya Japonların ona verdiği isimle Anjin-san) samurayların onur, sadakat ve ölümle örülü dünyasında hem hayatta kalmak hem de kendine yeni bir hayat kurmak zorunda kalacaktır. Bir yandan Japonya’nın köklü geleneklerine alışmaya ve dil engelini aşmaya çalışan Blackthorne, bir yandan da hem kendi hem de bütün bir ulusun kaderini belirleyecek karmaşık bir iktidar savaşında Derebeyi Toranaga’nın himayesine girecek ve bu ölümcül satranç oyununda, Toranaga’nın piyonlarından biri haline gelecektir. Kapsamı ve derinliğiyle…

Hillary Rodham, Bill Clinton ile evlenmeseydi neler olurdu? New York Times çoksatan yazarı Curtis Sittenfeld belki de dünyanın kaderini değiştirecek bu senaryoyu olağanüstü heyecanlı ve sürükleyici bir romana dönüştürüyor. Chicago’da yetişen Hillary küçüklüğünden beri “sesi bir kıza göre fazla çıktığı” için eleştirildi. Yale Hukuk Fakültesi’ne giderken öğrenci aktivizminin ve kadın hakları hareketinin ön saflarında yer aldı. Sonra genç, yakışıklı, karizmatik hukuk öğrencisi Bill’le tanıştı. Aralarında daha önce deneyimlemedikleri derin bir entelektüel, duygusal ve fiziksel bağ oluştu. Hillary hepimizin bildiği gibi Bill’in evlilik teklifini kabul etti ve Hillary Clinton oldu. Ancak Curtis Sittenfeld’in benzersiz hayal gücüyle kurguladığı bu hikâyede Hillary farklı…

Gary Cox, varoluşçuluğun kasvetli ve karamsar olduğu yönündeki şöhretiyle dalga geçerek onu gerçekte olduğu haliyle ortaya koyuyor: dürüst, canlandırıcı ve potansiyel olarak hayat değiştiren bir felsefe! Ayrıca Nietzsche, Sartre, Camus ve diğer büyük varoluşçu filozoflar tarafından formüle edilen varoluşçuluk ilkelerine göre nasıl yaşanacağına dair açık tavsiyelerde bulunması elinizdeki kitabın en dikkat çekici yanı. Çağdaş mazeret kültürüne bir eleştiri niteliğindeki kitap, bizi insanlık durumunun katı varoluşsal gerçekleriyle yüzleşmeye çağırıyor. Hepimizin kaçınılmaz olarak özgür ve sorumlu olduğumuzu −Sartre’ın deyimiyle “özgür olmaya mahkûm” olduğumuzu− ortaya koyan Nasıl Varoluşçu Olunur? her birimizi kendi kaderimizin efendisi olduğumuza dair keskin bir düşünceye sevk etmeyi amaçlıyor.

Dostoyevski üzerine beş ciltlik bir biyografinin de yazarı olan Frank’in, Stanford Üniversitesi’nde verdiği ve ilk kez yayımlanan Dostoyevski derslerinden oluşan bu kitap bizi alışık olmadığımız bir okuma biçimine davet ediyor. Kitabın hemen başındaki “Giriş Dersi” Dostoyevski’nin devraldığı mirası, nasıl bir geleneğin devamı olduğunu ve bu geleneğe verdiği yönü anlamamızı sağlıyor. Bu sayede, Dostoyevski üzerinde önemli etkileri olan Puşkin ve Gogol gibi yazarların Rus edebiyatındaki yerini daha net görebiliyoruz. Dostoyevski’nin romanlarını yazarın biyografisiyle paralel biçimde okuyan Frank, yazarın çok da üzerinde durulmayan İnsancıklar veya Öteki gibi romanlarını da en az Suç ve Ceza veya Karamazov Kardeşler kadar önemli hâle getiriyor. Dostoyevski…

Tanıtım bülteninden: SSCB’de değişimlerin hız kazandığı 1980 olimpiyatları dönemi. Haritada işaretlenmemiş, Sovyet gazetelerindeki pastoral hayat tasvirlerinin gerçeğe dönüştüğü gizli şehirden Moskova’ya üniversiteye girmek için gelen Pavel, çok sevdiği ama neredeyse hiç bilmediği ülkesinin yeni yüzüyle tanışır. Geçek hayatla ilk kez karşılaşırken, Sovyet rejimiyle travmatik bir çatışma yaşayan yoldaşların etkisinde kalır, onlarla dünyanın mevcut sistemi hakkında konuşur. Zamanla Pavel de, sevgisi de ülkesi de değişir. Dünyası, sovhozda bir patates tarlası kadar küçüldüğünde savunma cesareti gösterdiği inançlarını sorgulaması ya da ideal yaşam hayallerine sonsuza kadar veda etmesi gerekir. Pavel, Canım Benim bir gencin büyüme, bir ülkenin evrilme hikâyesidir. Aleksey Varlamov müthiş anlatımıyla…