Zeliha Yeşim Günay’ın yeni öykü kitabı “Velfecri” okuyucuyla buluştu. Kitap, Dijital Kitaplar platformu üzerinden erişilebilir durumda. “Velfecri”, okuyucuyu kırık bir aynanın farklı yansımalarına davet ediyor. Her bir parça, ayrı bir öykünün acısını, her bir ses ise yarım kalmış bir itirafı barındırıyor. Günay, şehir yaşamının parlak yüzeyinin ardındaki yorgun, gerçek ve çoğu zaman acı dolu sesleri gün yüzüne çıkarıyor. Kitap, sıradanlığın içindeki olağanüstülüğü keşfetmeyi amaçlıyor. Eser, zamana karşı yapılan bir içsel yolculuğu anlatıyor. İnsan ilişkilerinin karmaşık sınırlarında dolaşırken, aile kavramının duvarları arasında yankılanan sessizlikleri, toplumun görmezden geldiği adaletsizlikleri ve sevginin, affetmenin ağırlığını irdeliyor. Öyküler, birbirine dokunan küçük evrenler gibi, her biri…
Yazar: Edebi Bülten
Edebiyat dünyasının en prestijli ödüllerinden biri kabul edilen Booker, bu yıl Londra’daki Old Billingsgate’te düzenlenen törenle sahiplerine verildi. 50 bin sterlin tutarındaki ödül, jüri tarafından oy birliğiyle Szalay’a layık görüldü. Flesh: Erkeklik, Göç ve Güç Üzerine Derin Bir Roman David Szalay’ın ödüllü romanı Flesh, ana karakteri İstván’ın gençliğinden orta yaş dönemine uzanan yaşam öyküsünü konu alıyor. Hikâye, Macaristan’da annesiyle yaşadığı apartmanda meydana gelen sarsıcı bir olayla başlıyor ve İstván’ın askerlik yıllarından Londra’ya göç ederek zengin kesim için çalışmaya başladığı döneme kadar uzanıyor. Roman, erkeklik, sınıf farkı, göç, travma, cinsellik ve güç ilişkileri gibi temaları sade ama güçlü bir anlatımla ele…
Ali Ekber Doğan’ın derlemesini yaptığı “Geleceği Belleği – Türkiye’de Sol Siyaset Coğrafyasının Oluşumu” adlı eser, Dipnot Yayınları tarafından okuyucuyla buluştu. Kitap, Türkiye’nin 1960 ila 1980 yılları arasındaki sosyalizm mücadelesinin kendine özgü dönemini inceliyor. Bu yükseliş dönemi, iktidardaki kesimlerin ortak kararıyla gerçekleştirilen bir askeri darbe ve ardından reel sosyalizmin çöküşüyle sona ermişti. Sosyalist sol için bir dönem kapanırken, sonraki yıllar daha karmaşık ve belirsiz bir hal aldı. Buna rağmen, sermaye birikimi ve sınıfsal çatışmalar, toplumsal yapıyı etkilemeye ve tarihin akışını şekillendirmeye devam etti. 1980’lerden bu yana bu iki dinamik, daha geniş çaplı değişimler yaratarak, nüfusun önemli bir bölümünü proleterleştiriyor. Sonuç olarak,…
Levent Karataş’ın “Hayalet Jakoben” adlı yeni şiir kitabı, 160. Kilometre Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluştu. Kitap, Karataş’ın şiir anlayışında yeni bir döneme girdiğinin sinyallerini veriyor. “Hayalet Jakoben,” politik-manifesto tarzındaki metinlerle, mitolojik ve fantastik unsurların harmanlandığı şiirlerden oluşuyor. Kitapta yer alan ve bir Levent Karataş klasiği olarak nitelendirilebilecek “Hulasa” adlı düzyazı şiir, şairin yazılı olmayan karanlık tarih anlayışıyla ilerleyerek dini, siyasi ve kültürel ikiyüzlülükleri açığa çıkarıyor. Aynı zamanda, şiirin adının çağrıştırdığı özet düşüncesiyle kitabın içeriğine dair ipuçları sunuyor. Şiirde şu dizeler dikkat çekiyor: “yalanlarla süslenmiş tarih, sahte ahlâk kahramanları. … savaşlar. cinayetler. işkenceler. tecavüzler. sürgünler. linçler. pogromlar. katliamlar. ölümler. ölümler. ölümler…” Karataş’ın…
Didem Demirel’in kaleminden çıkan ve Sümeyye Türk Gün’ün resimleriyle hayat bulan “Babamda Bir Tuhaflık Var” isimli çocuk kitabı, Timaş Çocuk etiketiyle okuyucularla buluştu. Kitap, okurlarına sıra dışı bir baba-oğul hikayesi sunuyor. Hikaye, Burki’nin babasının bir sabah garip davranışlar sergilemesiyle başlıyor. Reçelle dişlerini fırçalayan, ütüyle kahvaltı hazırlamaya çalışan ve ayakkabılarını ellerine geçiren bu tuhaf baba, Burki’yi oldukça şaşırtıyor. Babasının bu hallerinin nedenini araştıran Burki, babasının beyninin tatile çıktığını öğreniyor ve onu geri getirmek için eğlenceli ve maceralı bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculuk, okuyucularına bolca kahkaha vadediyor. Aynı zamanda, zaman zaman hüzün ve endişe duygularını da barındırırken, her şeyin ötesinde sevgi dolu…
Özge Öner’in “Herkes Biliyor Geminin Su Aldığını” isimli yeni kitabı okuyucuyla buluştu. Doğan Kitap etiketiyle yayımlanan eser, yazarın Türkiye’ye dair gözlemlerini ve analizlerini içeriyor. Cambridge Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan ve aynı zamanda Oksijen’de yazıları yayımlanan Özge Öner, bu kitabıyla okuyucuyu Türkiye gerçekliği üzerine düşünmeye davet ediyor. Kitap, ülkenin içinde bulunduğu dönemi farklı açılardan değerlendirerek okuyucuya yeni perspektifler sunmayı amaçlıyor. Nevşin Mengü, kitapla ilgili olarak, Özge Öner’in bu eserinde, içinden geçilen dönemi sade ve anlaşılır bir dille yorumladığını, hem bir akademisyen olarak derin bilgisini konuşturduğunu hem de uzman olmayan okuyucunun da anlayabileceği bir berraklıkla yazdığını belirtiyor. Kerim Rota ise Öner’in, rakamların…
Paul C. Taylor’ın “Irk Kavramına Felsefi Bir Giriş” adlı eseri, Eda Alparslan’ın çevirisiyle Ayrıntı Yayınları tarafından okuyucuyla buluştu. Kitap, ırk kavramının felsefi bir bakış açısıyla incelenmesine odaklanırken, bu konuya dair temel soruları da ele alıyor. “Irk nedir?”, “Irk gerçek midir?”, “Irk kavramı faydalı mıdır?”, “Irkların varlığını kabul etmek ırkçılık anlamına mı gelir?” ve “Etnik köken ile ırk arasındaki fark nedir?” gibi sorular, kitapta cevap aranan önemli noktalardan bazıları. Eser, ırkın bir kavram olarak varlığının tartışılmaz olduğunu kabul ederken, bu kavramın gerçek dünyadaki tezahürlerini nasıl yorumlayacağımız konusunu derinlemesine inceliyor. Özellikle, farklı “ırklardan” insanların bir arada yaşadığı Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde,…
Beatriz Serrano’nun “Hoşnutsuz” adlı romanı, İrem Genç’in çevirisiyle Domingo Kitap tarafından okuyucuyla buluştu. Roman, modern yaşamın bireyler üzerindeki yıpratıcı etkilerini mizahi bir dille ele alıyor. Kitabın merkezinde, Madrid’de yaşayan otuzlu yaşlarındaki Marisa yer alıyor. Şık bir evde yaşayan Marisa, bir reklam ajansında çalışıyor ancak bu işten zerre kadar hoşlanmıyor. Çalışma günlerini, internet videoları ve sakinleştiricilerden oluşan bir karışımla ayakta tutmaya çalışıyor. Marisa, yalnızca işinden değil, aynı zamanda patronundan, iş arkadaşlarından, şirket içi iletişimde kullanılan yapmacık dilden ve motivasyon sloganlarıyla dolu ofis eşyalarından da nefret ediyor. Ancak, her pazartesi sabahı çantasını alıp işe gitmeye devam ediyor; çünkü hayatında bir şeyleri değiştirmek,…
Glean Meade’in “Romanov Komplosu” adlı eseri, Sia Kitap etiketiyle okuyucuyla buluştu. Kitap, 1918 yazında Ural Dağları’nın eteklerindeki bir evde yaşanan ve bir ailenin yok oluşuyla sonuçlanan trajik olayları konu alıyor. Bu olayla birlikte bir imparatorluk suskunluğa gömülürken, aslında her şeyin bitmediği anlaşılıyor. Yıllar sonra, infazın gerçekleştiği bölgede yapılan keşifler, bir asırdır saklanan gerçeklerin ipuçlarını barındırıyor. Laura Pavlov adlı bir araştırmacı, bu bulguların peşine düşerek kendisini ihanetler ve unutulmuş aşkların karmaşık ağının içinde buluyor. Moskova’dan Paris’e, Dublin’den Sibirya’ya uzanan bu soluksuz yolculukta, attığı her adım yeni bir ipucu ortaya çıkarırken, beraberinde yeni tehlikeleri de getiriyor. Pavlov’un asıl amacı sadece gerçeği ortaya…
Tuğçe Isıyel’in “Ya Hiç Karşılaşmasaydık” adlı eseri, Everest Yayınları etiketiyle okuyucuyla yeniden buluşuyor. Kitap, klinik psikolog ve yazar kimliğiyle tanınan Isıyel’in, insan varoluşunun çeşitli boyutlarını ele aldığı denemelerden oluşuyor. Bu yeni baskı, içeriği zenginleştirilmiş haliyle okurlara sunuluyor. Isıyel, “Karşılaşmalardan muazzam hikâyeler çıkar ama yeniden karşılaşmalardan hep uzun yol hikâyeleri çıkıyor,” diyerek, eserin temel izleğini özetliyor. Kitap, varoluşun sürekliliği ve değişkenliği üzerine derinlemesine düşünceleri içeriyor. Yazar, zihnin labirentlerinde ortaya çıkan imgeleri, canlı metaforlar aracılığıyla okuyucusuna aktarıyor. “Ya Hiç Karşılaşmasaydık,” psikanalizden sinemaya, mimariden anne yemeklerine uzanan geniş bir perspektifte, insanın kaybolma, bulma ve bırakabilme gibi temel hallerini farklı açılardan değerlendiriyor. Okuyucuyu, hayatın…