Son kitabı Cebimdeki Ekmek Kırıntıları tanıtımında konuşan Kesal, Türkiye’de kitap okuma oranlarının düşük olduğunun söylendiği ancak kendisinin katılmadığını. İyi kitapların okurlar ile mutlaka buluştuğunu belirtti.
Veriler Aksini Söylüyor
Esasında Kesal’in söylediği kısmen haklı olsa da verilere göre gerçekleri yansıtmıyor. Özellikle iyi kitapların okurla ile buluşması, okura ulaşması reklam pazarlama çalışmaları olmadan çok zor. Ayrıca günümüzde kitapların televizyon ve bilgisayar – telefon çağında kendilerini gösterebilmeleri de oldukça zaman alıyor. Çoğu ise bu süreçte raflarda unutulup gidiyor.
Güngör Aras tarafından yakın zamanda yapılan araştırmalara bakmak yararlı olacaktır;
En fazla kitap okuyan ülkelerin başında yüzde 21 oranıyla İngiltere ve Fransa var. Bun Japonya yüzde 14, Amerika yüzde 12 ve İspanya yüzde 9 ile izliyor. Türkiye, yüzde 0.1 (Binde bir) okuma oranıyla son sıralarda yer alıyor. Okuma alışkanlığında dünyada 86. sıradayız.
Türk çocukları kitap okumada Afrika ülkelerinin gerisinde kalmış durumda.
Türkiye’de 100 kişiden sadece 4 kişi kitap okuyor.
Dünyada kişi başına kitap harcaması 1.3 dolar, Türkiye’de ise çeyrek dolar.
Çocuklara kitap hediye edilmesi sıralamasında Türkiye 180 ülke içerisinde 140. sırada.
Kişi başına kitap sayısı 60 yılda artmadı. Önemli ölçüde geriledi. 1945-1950’lerle kıyaslanamaz ölçüde geniş tanıtım ve iletişim olanaklarına, daha yüksek okullaşma oranına, on katı artmış bir eğitimli nüfusa, dış dünyayla gittikçe artan etkileşime, sayısı artan üniversitelere karşın, okurluk düzeyi yarı yarıya geriledi.
Türkiye’de kitap okuma oranı tam yükselecekken fiyatlar arttı.Gerçekten şaka gibi bir ülkeyiz…
Ben geçenlerde 3 kitaba 340 TL ödedim !