33 yaşındaki yazar Rie Kudan, Japonya’nın önde gelen edebiyat ödüllerinden biri olan Akutagawa Ödülü’nü kazandı. Kudan, ödül töreninde son romanı “Tokyo-to Dojo-to”yu yazarken yapay zekadan yararlandığını açıkladı. Kitabın yüzde 5’inin yapay zeka tarafından üretilen cümlelerden oluştuğunu belirten yazar, bu teknolojiyle sıkça sohbet etmenin kendisine mahrem düşüncelerini açma konusunda ilham verdiğini itiraf etti.
Roman, hayali bir yakın gelecekte geçen ve yapay zekanın günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğu bir dünyayı konu alıyor. Kudan’ın eseri, Tokyo’da suçluların rehabilite edildiği bir kule inşa eden bir mimarinin hikayesini ve toplumun yasaları çiğneyenlere karşı hoşgörüsüzlüğünü ele alıyor.
Kudan, yapay zeka ile olan etkileşimlerinin yazı sürecine ilham kaynağı olduğunu belirtirken, bu teknolojinin yaratıcı potansiyelini açığa çıkarmada önemli bir rol oynadığına inanıyor. Ancak, bu yöntem pek çok kişi tarafından ahlaki açıdan sorgulanabilir bulunmuş ve yazarın ödülü hak edip etmediği konusunda tartışmalara neden olmuştur.
Sosyal medyada, yapay zeka kullanımına yönelik çeşitli tepkiler bulunurken, Akutagawa Ödülü organizatörlerinin konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmadığı belirtiliyor. 2022 yılında piyasaya sürülen yapay zeka uygulaması ChatGPT, kısa sürede metin üretme kapasitesiyle dikkat çekmiş ve kültür dünyasında farklı görüşlere neden olmuştur. John Grisham ve George R.R. Martin gibi tanınmış yazarlar, yapay zekanın sanat dünyasındaki etkisine karşı çıkarak, bu konuda 2023’te OpenAI’ye karşı toplu bir dava açmışlardı. Bu gelişmeler, teknolojinin sanat ve yaratıcılık alanındaki rolüne dair süregelen bir tartışmayı yansıtmaktadır.
