Haber

“Mona Roza”dan Sezai Karakoç’un ardından sözler!

Babası Hamit Akkaya’nın Kurtuluş Savaşı’nda görev almasının etkisiyle ailesinin Cumhuriyet’e olan bağlılığını vurgulayan Akkaya, ailesinin zorluklarla mücadele etmiş ancak genç Cumhuriyet’in gururlu çocukları olduklarını ifade etti.

Muazzez Akkaya, Kandilli Lisesi’ni bitirdikten sonra 1949’da Mülkiye Mektebi’nin yatılı sınavını kazanan ilk kız öğrenci oldu. Ancak o dönemde kız yurtlarının olmaması sebebiyle evinden gidip gelmek zorunda kaldı. Üniversite yıllarına dair anılarını paylaşan Akkaya, ilk senesinde sadece iki kız öğrenci olarak başladıkları üniversite hayatlarını, sonrasında ise 8 kız öğrenci arkadaşıyla güzel anılar biriktirdiklerini aktardı.

Cemal Süreya ve Sezai Karakoç ile olan ilişkisine de değinen Akkaya, Cemal Süreya’nın sıkça cebine şiirler koyarak yaklaştığını, aynı şiiri sınıfta tahtada gördüğünü belirtti. Sezai Karakoç’un ise daha ısrarcı bir tavır sergilediğini ifade eden Akkaya, büyüklerin yaş farkı konusundaki önyargıları sebebiyle Sezai Karakoç’tan vazgeçtiğini söyledi.

Akkaya, Cemal Süreya’nın soy isminden bir harfi eksilttiği olaya da açıklık getirdi. Mülkiye’nin kafesinde yaşanan bir olay sonucunda Cemal Süreya’nın soy isminden bir harfi sildirdiğini anlatan Akkaya, bu olayın nasıl gerçekleştiğini detaylarıyla paylaştı.

Sezai Karakoç ile olan ilişkisine dair Akkaya, yaşlarındaki fark ve ailelerin beklentileri sebebiyle bir ilişki düşünmediğini belirtti. Ayrıca Sezai Karakoç’u vefatından bir ay önce sahilde gördüğünü ve tanıyamadığını anlatan Akkaya, eğer tanısaydı birlikte kahve içmeyi isterdi.

Akkaya, eşi Orhan Giray ile geçirdiği mutlu günleri anlattı. Eşiyle hiçbir zaman Cemal Süreya ve Sezai Karakoç gibi duygusal bir ilişki yaşamadıklarını belirten Akkaya, eşinin kendisine küçük bir şiir yazdığını ve bu durumun kendisi için çok kıymetli olduğunu paylaştı.

Eğitim ve Çalışma Hayatı

Muazzez Akkaya, Mülkiye Mektebi’ni bitirdikten sonra hukuk okuyarak Hazine avukatlığı yaptı. Tam 30 yıl boyunca bu görevini sürdüren Akkaya, aynı zamanda dört çocuğunu büyüttü. Akkaya, yaşadığı maddi zorluklar içinde genç bir kızın desteğiyle çocuklarını yetiştirdi. Eğitimin önemine vurgu yaparak kız çocuklarının mutlaka eğitim almaları gerektiğini ifade etti.

Kitabının Cumhuriyet’in 100. yılında Türk kadınlarına bir armağan olması amacıyla yayımlandığını söyleyen Akkaya, kitabın içeriğinde sadece aşkı değil, aynı zamanda Cumhuriyet kadını olmanın önemini ve kızların eğitim almasının değerini işlediğini belirtti.

Emine Öte tarafından kaleme alınan “Mahrem Şiir: Mona Rosa” kitabının hayatının kitaplaştırılmasından duyduğu onuru paylaşan Akkaya, sosyal yaşamdan hiç kopmadığını ve hayatını renklendirmek için çabaladığını ifade etti.

Muazzez Akkaya’nın gençlik yılları, ünlü şairlerle ilişkisi ve eğitimle geçen hayatı, onun Cumhuriyet kadını olma sürecini ve kadın haklarına duyduğu önemi vurgulayan bir hikayeyi ortaya koymaktadır. Aynı zamanda, Akkaya’nın ailevi zorluklarla mücadelesi ve çalışma hayatındaki başarıları da dikkat çekmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu